Büyük trendlerin sarmalında ulusların yükselişi ve çöküşü - Ehmed Pelda

Siyaset tarihinin derinliklerinde birçok ders var. Yeter ki ihtiyacımızı iyi tespit edip, tutarlı sorularla tarihin sayfalarını karıştıralım. Konumuz itibarıyla sayfalardan biri tarihin trendlerine ilişkindir. Der ki, “eğer siz güçlü iseniz, trendleri de tarihi de belirlersiniz, öyle değilseniz trendlerin rüzgarına uygun yelken açın, o da sizi bir limana ulaştırır.” İkinci bir konu ise tarih okuyuculuğu yaparken

Hamit Bozarslan: Kendi geleceklerini Kürtler tahayyül etmeli

Siyaset bilimci Prof. Dr. Hamit Bozarslan’a göre son dönemde yaşananlar bütün dünyanın Kürtlere sempati duymasına yol açtı. Bozarslan, “Bence şu anda en önemli olan olgu ya da pratik, Kürtlerin bir grup olarak var olduklarının, kendi tarih okuyuşlarına ve gelecek tahayyüllerine, Arendt’in tabiriyle ‘hak alma hakkı’na sahip olduklarının dile getirilmesi” dedi. Jinda Zekioğlu Türkiye’nin dış siyasette;

Sokak ve yeni siyaset: Kürtler neyi tartışıyor? – Altan Sancar

Diyarbakır 2015 yılından bu yana sokaklarında her gün eylemlerin düzenlendiği ilk dönemi yaşıyor. 2015 yılının Haziran ayında çözüm sürecinin sonra ermesi ardından başlayan ve şehir ablukaları ile devam eden sürecin sonucunda kent neredeyse dört yıldır büyük abluka altında. Ancak 11 gündür kentin bir bölümünde yeniden eylemler yapılıyor. Eylemlerin sebebi ise Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir

Ulusal Kurtuluş Mücadelesi ve kimlik sorunu – Nejat Uğraş

Ekonomik kriz hem küresel hem de yerelde kronikleşiyor. Bir ekonomik çıkış ihtimali sadece uzak görünmüyor, aslında çözüm reçetesinin ne olduğunu da kimse bilmiyor. Çözüm olarak ileri sürülen referanslar çoğunlukla eleştirilen sorunlarla malul. En başta da sınıf analizlerinde problem var. Ezber söylemler ve nispeten entelektüel tatmine dayalı fikirler derde deva olmayıp oldukça soyut kalıyor. Daha somut

Temelli’den Erdoğan’a: ‘Sen kimi kimin ülkesinden kovuyorsun?’

Bingöl’de konuşan Temelli, ‘Kalktı bize ‘defolun gidin’ dedi. Sen kimi kimin ülkesinden kovuyorsun? Biz buradayız, ortak vatanımızdayız, geleceğimize sahip çıkıyoruz’ dedi. Bingöl’de seçim büro açılışında konuşan Temelli, Erdoğan’ın “Ben HDP’lilere terörist demedim. İspatlasınlar gereğini yaparım” sözlerini hatırlatarak,“Söylediklerinin kaydı var. Sosyal medya senin videolarınla dolu. Kalktı bize ‘defolun gidin’ dedi. Sen kimi kimin ülkesinden kovuyorsun? Biz

HDP: ‘Erdoğan Kürt halkından özür dilemelidir’

HDP MYK’si, Erdoğan’ın kayyum açıklamasına, “Kürt halkının oy vererek seçtiği kişileri de HDP’ye oy verenleri de erdemsiz olarak nitelemek Erdoğan’ın veya bir başka kişinin haddi değildir” yanıtını verdi. HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eğer kayyımlar olmasaydı oralarda insanca yaşama erdemine benim Kürt kardeşlerim ulaşamayacaklardı” açıklamasına yanıt verdi.

Demirtaş: Oyunuzu stratejik bir amaç için kullanın

Selahattin Demirtaş: AKP’nin yerinde olsam HDP’ye toz kondurmazdım; çünkü AKP’nin kaderini HDP’liler şekillendirecek “Suriye’deki Kürtlere ABD ve Rusya yerine Türkiye’nin destek olmasını tercih ederdim” Şirin Payzın 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP’nin yüzde 13’lük başarısında Selahattin Demirtaş’ın payı çok konuşuldu. Gezi sonrası oluşan muhalefet rüzgârını “Seni başkan yaptırmayacağız” iddiasıyla arkasına alan kişiydi Selahattin Demirtaş. Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan

Hrant’ın dediği gibi, su çatlağını buluyor! - Doğan Özgüden

Hrant Dink’in asıl katili olan Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesi ise ülkemizin gerçek aydınları, demokrasi savunucuları için bir karabasan olmaya devam ediyor. Nazım Hikmet’in 117. doğum yıldönümü dolayısıyla hem Artıgerçek’te hem de sosyal medyadaki İnfo-Türk sayfalarında yayınlanan yazılar üzerine aldığımız yorumlar 56 yıl önce sürgünden ebediyete uğurladığımız büyük şairimizin ne denli sayılıp sevildiğini gösteriyordu. Üzerinden dört gün geçmeden,

Skorboard’da Türk’ün gücü göstermek - MUSTAFA KEMAL ERSÖZ

Türkiye’de Siyaset- Şovenizm-Futbol üçgeninin geçmişi eskilere dayanıyor ve bu üçgen öylesine geniş ki neredeyse tüm bir futbol alanını işgal ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu Pazar günü öğleden sonra oynanan Sakaryaspor-Amedspor müsabakası, Amedspor’un her deplasman maçında artık vaka-i adiyeden bir hal almış olan şovenist nümayişlerin, linç girişimi boyutlarına varan saldırıların da ötesine geçen organize bir zillete sahne