Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Hozat ve Ovacık’ta devam eden orman yangınlarına hiçbir müdahale yapılmadığını söylüyor. Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Hozat ve Ovacık ilçelerinde çıkan orman yangınlarının devam ettiğini söyledi. Maçoğlu, Twitter’dan paylaştığı videoda “Yangın 12-13 gün önce Hozat köylerinde başladı. Şu an altı yedi yerleşim biri yakılarak yok edildi. Tabii burada oteller
Bilim insanlarının uyarılarına rağmen yangın çağının ortasındayız. Şeytanla yaptığımız Faustvari anlaşmanın vadesi doldu ve biz bu borcu çocuklarımıza miras bırakıyoruz. “[Kuzey kutup bölgesi] Arktik’te milyonlarca hektarlık alan yanıyor, [Orta ve Güney Amerika’da] Amazon yağmur ormanlarında binlerce yer tutuşmuş durumda ve bu iki bölge arasında da – California’dan Gran Canaria adalarına kadar – sonu gelmez harlamalarla
“Artık eylem vakti geldi, söyleminizi iş yapmaya dökmek gerekiyor. Bize iklim değişikliğini durdurmak istiyoruz diyorsanız, gerçekten nasıl yapacağınızı gösterin” İklim değişikliğinin korkunç gerçekliği Türkiye’yi de etkileyen Avrupa’nın güneyindeki orman yangınlarıyla yüzümüze vurulurken, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), dönülmez noktanın artık ne kadar yakın olduğunu tüm gerçekliğiyle gözler önüne serdi. IPCC raporunun yayımlanmasının ardından, Boğaziçi Üniversitesi
Muğla’nın Milas ve Yatağan ilçeleri öteden beri termik santrallerin faili olduğu bir suç mahalline dönmüş durumda. Türkiye son günlerde zor sabahlara uyanıyor. Muğla Milas’taki Kemerköy Termik Santrali’ni alevlerden uzak tutmak için günlerdir verilen mücadele sonuç vermedi. Sabah kontrol altına alınan yangın, rüzgarın yön değiştirmesi ve şiddetini artırmasıyla gece saatlerinde santrale ulaştı. Kemerköy Termik Santrali personeli akşam
Yeni bir Gezi dalgası, bu sefer, 2013’tekinin tersine, yerelden gelip büyük kentlere doğru yayılabilir. Büyük felaketler genelde dört şeye yol açar: Birincisi, aslında kof bir bostan korkuluğundan başka bir şey olmayan devletin (ve hükümetin) iyice atıl, yarı felç ve hareketsiz hale gelmesine, giderek dağılmasına; ikincisi, halk kitlelerinin emansipasyonuna ve özörgütlenmesi yoluyla devletin bıraktığı boşluğu doldurmasına;
Bu yazının yazılış saatlerinde ülkenin dört bir yanında yangınlar devam ediyor. Sosyal medyada yangınlara karşı etkisizlik, THK kurumunun var olmaması ve son aylarda AKP iktidarının büyük bir hınçla sarıldığı ayrıştırıcı söylemlerin sonucu olarak ellerinde silah ve sopalarla yol keserek terörist arayan halkın görüntüleri dolaşıyor. İktidar yangının kontrolünü kaybettiği ve neden söndüremediğini açıklayamadığı an yandaş medyasıyla,
16 ayın ardından sahnelerine dönen Marmarisli müzisyenler, bu kez yangınların başlamasıyla birlikte örgütlenip sahneden indiler ve yangınla mücadelede yer aldılar. Mahmut Çınar Türkiye, Temmuz sonunda ardı ardına patlak veren orman yangınlarıyla mücadele ederken, yangınların çıktığı bölgelerdeki müzisyenler de sahneleri bırakıp başından itibaren yangın söndürme çalışmalarına katıldı. Marmaris Müzik Emekçileri Dayanışma Derneği üyeleri, kurdukları ekiple bölgedeki
Söyleşi: İrfan Aktan Ege ve Akdeniz ormanları yanıp kül olurken, iktidar çay paketleri fırlatmak, TOKİ evleri vaat etmek dışında kılını kıpırdatmazken, yöre halkı ve yardıma koşan gönüllüler canla başla ve her türlü imkânsızlığa rağmen alevlerle savaşırken sosyal medyada dolaşan bir video yüreklere su serpiyordu. İklim krizini sebepleriyle, sonuçlarıyla değme bilim insanını imrendirecek berraklıkta anlatan bir Yörük
Patronların ve onların güdümündeki kapitalist devletlerin bu yazının konusunu oluşturan bu beş sorun karşısındaki asıl yaklaşımları (bu sorunları çözmek yerine), bunları egemenliklerini sürdürmek için kullanmak olduğundan, sorunları çözme işi ya da görevi işçi sınıfına düşüyor Türkiye toplumu bir süredir “çoklu krizler” olarak da adlandırılan bir süreç yaşıyor. Bu süreçte ülkeyi yöneten iktidar blokunun attığı her
Orman yangınları eko-anksiyete kavramını tekrar gündeme getirdi. İklim krizi, doğanın tahribatı, hayvanların ölmesi, türlerin yok oluşu, yeryüzünü yuvası olarak görenler için baş etmesi zor olaylar. Dr. Gizem Sürenkök anlatıyor. “İklim krizinden en çok bu yüzden korkuyordum. Bu insanî maliyeti seyretmek zorunda kalmaktan. Videolara bakamıyorum, bu kadar acı fazla geliyor. Yoksulların çok daha fazla etkileneceğini biliyorduk.
