Bir eğitim sistemi eleştirisi: Yönetmen Laurent Cantet ile ‘Sınıf’ üzerine

Yönetmen Laurent Cantet, “Sınıf” filmiyle Paris toplumunun örneklemi niteliğindeki bir grup öğrenci ve öğretmen ile eğitim sisteminin eleştirel portresini sunar. Bu ‘mikrokozmos’ aracılığıyla tüm dünyayı betimleyebilmeyi hedeflediğini belirten yönetmen Cantet, okulun farklı bireyleri buluşturucu özelliğine dikkat çekiyor, fakat eğitim sistemini yermekten imtina etmiyor. Benzerlerinin aksine kahramanın olmadığı bir film “Sınıf”. Fransa’nın başkenti Paris’teki bir okulun

Dünyaya hem kimlikten hem sınıftan bakmak - Halil Burak Öz

Birartıbir’den Halil Burak Öz, iki tekstil işçisinin sosyal varoluşunu ortaya koyan bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazıyı Özgür Denizli okurları ile paylaşıyoruz: *** İKİ TEKSTİL İŞÇİSİNİN SOSYAL VAROLUŞU Dünyaya hem kimlikten hem sınıftan bakmak Söyleşi: Halil Burak Öz Biri mülteci, biri Türkiyeli. Biri Afgan, biri Kürt. Yolları Zeytinburnu’nda kesişmiş, merdivenaltı tekstil atölyelerinin birinde. Biri çırak, öbürü usta.

Sınıfın değişen kompozisyonu ve ‘kendi için’ sınıf olmak - MEHMET TÜRKAY

Türkiye’de sınıfın değişen kompozisyonunun bileşenlerinin asgari müştereklerinin tespit edilebilmesi “kendinde sınıf” olmaktan çıkıp “kendi için” sınıf olmaya ilk ve kritik aşamadır. Atmışlı ve yetmişli yıllarda hiç sorgulanmayan “toplumculuk” kavramı yazı ve konuşma dilinde çok yaygın kullanılan bir kavramdı. Bu haliyle hala “sosyalist” cenahta yaygın bir biçimde kullanıldığı mecralar var. Elbette bu bir meseleyse eğer, nereden

Ah o gemide ben de olsaydım… Murat Sevinç

Berbat, sömürgen kapitalistler başları sıkıştığında, kâr oranları azaldığında, alıştıkları ölçüde sömüremeyeceklerini gördüklerinde ‘gemi’ metaforuna başvurur. Hepimiz aynı gemideyizdir ve değil mi ki büyük patronlar zordadır, poposunda düzgün donu olmayan yurttaş yığınları el birliğiyle o sömürgenleri kurtarmak için fedakârlık yapmalı ve ellerinde kalan son giysi olan hırpani donu da feda etmelidir. İşin vahim yanı, söz konusu

Sınıf-kimlik politikaları ve kurucu siyaset-Rıdvan Turan

Seçimleri geride bıraktık. HDP’nin elde ettiği başarı hiç kuşkusuz çok önemli. Hele ki devletin amansız saldırı politikası dikkate alındığında bu başarı çok daha anlam kazanıyor. Eş başkanlarının, cumhurbaşkanı adayının, milletvekillerinin, belediye başkanları ve binlerce çalışanının tutuklu olduğu düşünülürse bu başarının ardında ciddi bir kararlılığın olduğu tartışma götürmez. Bu haliyle HDP düne göre ülke sathına daha