Sürgün ile muhreç - Funda Cantek

Baydar’ın dediği gibi: “Geri döndüğünde hiçbir şey bıraktığın gibi değildir. Her şeye rağmen doğup büyüdüğün topraklara dönmek istersin. Hele belli bir yaşın üstündeysen yabancı bir kültür seni içine almaz.” Sürgün için de, muhreç için de geçen uzun yıllar bir yabancılaşma süreci olacaktır. Sistem, kurumlar, makamlar, mevkiler, onları işgal eden eşkâller değişir. Bıraktığın yerden devam edemezsin.

‘Aynı Gemi’de Oblomovka’nın Mezar Taşını Dikmek! - Nejla Kurul

Her çağın kendine ait ortak bir nevrozu var der ya filozoflar, Türkiye’de bir kitle nevrozu yaşanıyor sanki. Canlı bombaların üst üste yaşattığı travmalar ve toplumsal felç hali; OHAL dönemi baskıları, BUHAL döneminin OHAL’den farklılaşmaması; gayri meşru seçimler, sandığa güvenin yitimi; gücün tekelleşmesi, sorgusuz sualsiz işten atmalar, artan güvencesizlik, işsizlik ve kötü çalışma koşulları; doğaya yapılan

İnsan Olmak - Erdoğan Özmen

28 Haziran 2018 “Krallar kitabının üçüncü bölümünde iki fahişe karar vermesi için Kral Süleyman’ın huzuruna çıkarlar. Birlikte yaşamaktadırlar ve ikisi de kısa bir süre önce birer oğlan çocuğu doğurmuşlardır. Kadınlardan biri uyurken istemeden çocuğunu ezmiş ve sonra da ölü bebeği arkadaşının canlı bebeği ile gizlice değiştirmiştir. Uyanınca arkadaşı yanında yatan ölü çocuğun kendi oğlu olmadığından