Gemideki hayvanlar Bandırma’ya boşaltılmış

Önce İstanbul, Ahırkapı, sonra da Çeşme açıklarında demirleyen Panama bandıralı ‘Rahmeh’ adlı geminin bağlı olduğu acentenin vekili avukat Meltem Cırık Nurdoğdu, şarbon iddialarını yalanlayan bir açıklama yaptı. Gemideki hayvanların Bandırma Limanı’nda boşaltıldığını belirten Nurdoğdu, hayvanların tüm sağlık kontrollerinin yapıldığını öne sürdü. Şarbon virüsle büyükbaş hayvanların tutulduğu iddia edilen, Panama bandıralı ‘Rahmeh’ adlı 139 metrelik geminin

Şarbon taşıdığı iddia edilen gemi bu sabah Çeşme’ye demir attı

İstanbul açıklarında bir süre bekleyen ve şarbon hastalığı taşıdığı iddia edilen büyükbaş hayvanların tutulduğu iddia edilen Panama bandıralı Rahmeh adlı gemi için Tarım ve Orman Bakanlığı “İspanya’ya doğru hareket edecek” demişti. Ancak, Akdeniz’de açıklarında birkaç gün dolaşan gemi bu sabah Çeşme’ye geldi. İstanbul’da Ahırkapı açıklarında 20 gün kadar bekledikten sonra şarbon hastalığı iddialarıyla gündeme gelen

‘Zehirli kimyasallarla beslenen hayvanları Türkiye’ye gönderdiler’

Şarbon hastalığıyla gündeme gelen canlı hayvan ticaretini yakından takip eden vegan ve hayvan hakları aktivisti Zülal Kalkandelen, konunun perde arkasını Artı Gerçek’e anlattı. Brezilya’dan ithal edilen ve Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki özel çiftliğe yediemin olarak bırakılan 3 bin 959 büyükbaş hayvandan 146’sı şarbon hastalığından ölmüştü. Olayın ardından bölge karantinaya alınmıştı. Konuyu yakından takip eden vegan ve hayvan

Aşırı politika ve apolitik toplum - Dinçer Demirkent

Gerçeklikten kopmuş milyonlarca kişi ile aynı gemiye binmeye mecbur bırakılınca ne yapacağız? Daraltılan devlet dairesinin dışına düşenlerin bir de aşırı politikleşmenin yarattığı irrasyonalite ile, irrasyonel eylem ve ihlallerle ve muhtemelen de cezasızlıktan aldıkları güçle hareket edenlerin saldırılarıyla karşılaşacakları bir gemi olma olasılığı var bunun ve karadan ayrılırken binmeye mecbur tutulabilirsiniz. Bundan on iki yıl önce

Ya o asbestten ben de solumuşsam! - Özer Akdemir

Gece yarısı İstanbul’dan yola çıktılar. Sabaha karşı Çanakkale’de boğazı geçtikten sonra her yıl olduğu gibi saat kulesinin yanı başındaki çorbacıda mola verdiler. Altı senedir, arabalı vapurdan çıkar çıkmaz, camları yemek dumanından buharlanmış bu lokantada mola verip çorba içmesinin, çorbanın lezzetinden öte sunumuyla ilgili olduğunu söyledi arkadaşlarına. Masayı gösterdi, “haksız mıyım?” dedi. İşlemeli tertemiz masa örtüsünün

Ah o gemide ben de olsaydım… Murat Sevinç

Berbat, sömürgen kapitalistler başları sıkıştığında, kâr oranları azaldığında, alıştıkları ölçüde sömüremeyeceklerini gördüklerinde ‘gemi’ metaforuna başvurur. Hepimiz aynı gemideyizdir ve değil mi ki büyük patronlar zordadır, poposunda düzgün donu olmayan yurttaş yığınları el birliğiyle o sömürgenleri kurtarmak için fedakârlık yapmalı ve ellerinde kalan son giysi olan hırpani donu da feda etmelidir. İşin vahim yanı, söz konusu