Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Prof. Şakir Gözütok’un kadın öğrencileri taciz ettiği ortaya çıktı. Suç duyurusu yapan öğrencilerin ailelerini tehdit ettiği belirtilen Gözütok hakkında idari soruşturma başlatıldı. Polis ise kameraları incelemeye aldı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) İlahiyat Fakültesi günlerdir yaşanan sistematik taciz olayıyla çalkalanıyor. İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı, Ensar Vakfı Üyesi ve
Büyük harflerle sorulması gereken sorular var böyle bir meselede. Toplumsal cinsiyet tartışmalarının ise bir fobi olduğu bir akademide cevabı aranabilecek büyük harfli ilk soru ise bence neden sorusu. Akademiyi akademiye anlatmak çok zor bir uğraş. Zorluğu ise bence bunun bir parçası olarak bunu yapmaya çalışmak. Peki ya evin içinde derken tartıştıklarımızı bir adım daha ileri
Elbette ki bu anlatılanlar sadece kadınlar tarafından yaşanmamakta. Yani aldığım ilk itiraz bu yönde oluyor çoğunlukla. Ancak bir de bu meseleye toplumsal cinsiyet perspektifi ile baktığımızda çok daha ilginç tablolarla karşılaşabiliyoruz. Akademide kadın emeği tartışması yapmak için daha önce yapılan çalışmalara baktığımızda klasik anlamda kullanılan kadının görünmez emeği ve yeniden üretim gibi kavramların akademiye uygulandığı
Mobbing, taciz, tecavüz, saldırı ve benzeri kelimeler/kavramlar bazen içinde bulunduğumuz durumları aktarmaya yetmeyebiliyor. Bazen bu tecrübelerimize isim koyamasak da aslında bunun içten içe bir hak ihlali olduğunu biliyoruz. Olur. Hem de hiç beklemediğiniz insanlar, beklemediğiniz yerlerde beklemediğiniz davranışlarla sizi taciz edebilir. Siz bunu anlayamayabilirsiniz. Anlasanız dahi nerede ne diyeceğinizi bilemeyebilirsiniz. Ben bu yazıda size aslında
