Şili, Allende ve Ruhlar Evi - Hazar Aksoy

Ülkemizde -şimdi o kadar değilse de- Filistin’deki ve -ama halen- Latin Amerika’daki gelişmeleri izlemek; kimileyin üzülmek, kimileyin sevinmek bir nevi moda ve hatta bazen bir zorunluluktur. Arafat sonrasında toprakları tüketilmek üzere olan Filistin’e olan ilgimiz giderek azalırken, Latin Amerika ateşi bizi her zaman ilgilendirdi ve her zaman da ilgilendireceğe benziyor. Nitekim özellikle de sağcı diktatörlüklerde

Ahmet Büke: Kara trenin kara bahtlı yolcuları - Hüseyin Bul

Ahmet Büke söz tasarrufunu seven bir yazar. Öyküye dâhil edeceklerinden ziyade çıkaracaklarının muhasebesini iyi yapan tutumlu bir kalem. Tıpkı Ateşe Ne Diyelim öyküsünde, ‘Göl dedikleri ziyankâr kimseye görünmeden buharlaşıverdi’ dediği gibi fazla sözcükler buharlaşıp havaya karışıyor. Yazar diğer kitaplarında denediğini bu kitapta da deniyor; birkaç öyküde ana başlıktan gayri alt başlıklar (bölüm başlıkları) koyarak ilerliyor.

Evsel Dönüşüm: Edilgen paranoyasında pre-apokaliptik şiddet ve edebiyat - Zeliha Cenkci

Süreyyya Evren’in kaleminden “Evsel Dönüşüm” okurla buluştu. Ellinin üzerinde metinden oluşan Evsel Dönüşüm, yazarın yazma serüveniyle alakalı okuyucuya uzun ve keyifli bir yolculuk sunan bir metinler toplamı. Evren; dezavantajlı ve ayrıcalıksız karakterleriyle 19.yy romanının gerçekçiliğini 2019’da yeniden ve yeniden kıran bir öyküler derlemesini bir araya getirebilmiş… Süreyyya Evren, geçtiğimiz Nisan ayında Can Yayınları tarafından yayımlanan

Oya Baydar’dan Ekolojik Bir Distopya

“Köpekli Çocuklar Gecesi” kitabı Can Yayınları’ndan çıktı. Oya Baydar’ın ekolojik bir distopya olan “Köpekli Çocuklar Gecesi” kitabı Can Yayınları’ndan çıktı. Gezegenimizi bekleyen yokoluş felaketinin ortasında çırpınan insana dair bir roman olan kitap, iklim felaketi yaklaşırken edebiyatın yakın geleceğe tuttuğu bir ayna niteliğinde. Kitap, “Kurumuş dere yatakları, çölleşmiş ormanlar, plastik adalarının doldurduğu denizler, eriyen buzullar, yaşam

Onur Akyıl söyleşisi / Proleterler için patafizik dersleri – Eski ve dürüst olana dönüş

Edebiyatımızda yeni ve capcanlı bir dönem kendini yavaş yavaş belli etmeye başladı. Zaten iyi ve yeni şeylerin özellikle edebiyat alanında birdenbire gerçekleştiği nerede görülmüş(!)? Tüm devrimlerin, yeniliklerin, değişimlerin ardında on yıllar var. Kaç on yıl var dersiniz, değişimleri belirgin kılıp, yenilikleri ortaya çıkarmaya yetecek kadar diyebilirim kesinlikle. Can Yayınları tarafından yayımlanan bir Onur Akyıl kitabı

“Okurla Uzlaşan Bir Yazar Değilim” - Ayşe Özlem İnci

“Çerçialan”dan sonra “Kanayak” kitabı ile okuduğumuz Gamze Arslan, başlıktaki gibi “Okurla uzlaşan bir yazar değilim” diyor ama “Yazarla uzlaşan bir okur da değilim” diye ekliyor. “Çerçialan” adlı dosyasıyla 2016 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülüne layık görülen ve Varlık Yayınları tarafından Kasım 2016’da yayımlanan kitabıyla okurlarla buluşan Gamze Arslan, Can Yayınları tarafından basılan ikinci Kitabı “Kanayak”

Can Yayınları, Paulo Coelho’nun kitabını pazartesi günü toplatıyor

Paulo Coelho’nun, Can Yayınları tarafından yayımlanan “11 Dakika” romanı sansürlendi. Metindeki ‘Kürdistan’ kelimesinin sansürlenmesine çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tepki gösterirken Can Öz yaptığı açıklamada kitabın pazartesi günü toplatılacağını ve yeni baskıda düzeltileceğini söyledi. Dünyaca ünlü yazar Paulo Coelho’nun, Saadet Özen çevirisiyle, Can Yayınları tarafından Türkiye’de yayımlanan 11 Dakika adlı romanındaki ‘Kürdistan’ kelimesi sansürlendi. Orijinal metinde yer alan

“Vazgeçmek de Cesaret Gerektirir” - Ayşe Özlem İnci

Mevsim Yenice ile aidiyet duygusunu ağırlıklı olarak işlediği son kitabı Bilinmeyen Sular’ı ve dahasını konuştuk. “Bilinmeyen Sular” Mevsim Yenice’nin “Tekme Tokatlı Şehir Rehberi”nden sonraki ikinci kitabı. Geçtiğimiz aylarda Can Yayınları etiketiyle okurla buluştu. “Açık Artırma” öyküsü, 2015 altKitap Öykü Yarışması’nda birinciliğe layık görülen, 2015 ve 2016 yıllarında farklı iki dosyayla Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nde

Pink Floyd eşliğinde ‘Bilinmeyen Sular’da – Sevtap Ayyıldız

Mevsim Yenice’yle yapılan bir söyleşide, öykülerinde ironiyi elden bırakmadığına dair soruya, “Kendimle ilgili büyük meseleleri de ironiyle karşılıyorum” dediğini okumuştum. Olaylara farklı açılardan, farklı duygularla bakabilmek hayatı renkli ve katlanabilir kılıyor, diye eklemişti. İşte sırf bu yüzden yeni öykü kitabı Bilinmeyen Sular’ı hemen okumak istedim. Hayat tüm olumsuzluklarıyla üzerimize doğru gelip yaşama sevincimizi tırtıklarken onunla dalga

32 bin yıl öncesine yolculuk: “İnsanlığın En Eski Muamması” – Demet Parlar

Homo Sapiens’in kendini sanat yoluyla en eski ifade etme araçları; heykel, ardından mağara resimlerinde örneklerini gördüğümüz desenler ve resimler olmuş. Desen soyutlama yoluyla bir aktarımı, temsili gerektirir. Bu nedenle olsa gerek 19. yüzyıl sonlarında (1879) ilk kez İspanya’nın kuzey kesimlerinde üst Paleolitik dönemden kalan Altamira Mağarası’ndaki desenler keşfedildiğinde çok büyük bir şaşkınlık ve hayranlık yaratmış.