TUS’u kazandı, KHK’lisin diye engellendi: “Ne duruyorsun çek git diyorlar ama bu memleket bizim”

TUS sınavına girdi, kazandı, ancak kazandığı bölümleri tercih ettiğinde ÖSYM’den “KHK’li olduğunuz için başvurunuz değerlendirmeye alınmamıştır” yanıtını aldı. Şimdi ona “Ne duruyorsun artık, çek git” diyorlar. O ise “Ben sosyalist bir hekimim, burada kalıp bu hukuksuzluklara karşı mücadele vermedikçe bir şey değişmeyecek” diyor

Onur Erden, hakkında hiçbir dava ya da soruşturma olmamasına rağmen Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmiş bir hekim. İhraç edildiğinde Van’da 112 acil servisinde pratisyen hekim olarak çalışıyordu. Yaklaşık iki yıldır mesleğini yapabilmek için mahkemelerden TBMM’ye, kütüphanelerden hastanelere iç içe geçmiş kesintisiz bir mücadelenin içinde. Son olarak mesleğin en zorlu sınavı Tıpta Uzmanlık Sınavı’na girdi ve iyi bir puan aldı. Ancak Erden’in sınava girmesine izin veren ÖSYM, kazandığı bölümleri tercih ettiğinde “başvurunuz değerlendirmeye alınmamıştır” dedi. Erden, Sendika.Org’un sorularını yanıtladı

Öyküyü en baştan anlatır mısınız?

Van’da 112 servisinde çalışırken ihraç edildim. Hakkımda dava yok, soruşturma yok. Benim ihraç olduğum liste yaklaşık 30-40 bin kişilik bir listeydi. İsmimi zor buldum o listede. Neyle suçlandığım belirsiz. Terör örgütleriyle iltisaklı olmak gibi, belirsiz, tartışmalı bir suçlama var biliyorsunuz. Böylece kamu hastanelerinde çalışmam engellenmiş oldu.

Yasal olarak özel hastanelerde çalışabilirdik. Ancak o da başka yollardan engellendi. Van’daki özel hastanelere “İhraç olanları çalıştırmayın” diye baskı yapıldı. Özel hastanelerin sahipleri de bize iş veremeyeceklerini söylediler.

Bitlis Tatvan’da iş bulabildim. Van’a yakın olduğu orayı tercih ettim. “Muhtemelen sorun çözülür, geri dönerim” diye düşünüyordum ama orada işin ciddiyetini kavradım. Kolay kolay dönemeyecektik.

Hukuki anlamda itirazlarınız oldu…

Dava açmıştık. OHAL Komisyonu açıldıktan sonra davalar reddedildi. İdari mahkemeye açtığımız dava da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) açtığımız dava da geri çevrildi. Gerekçeleri bizim durumumuzu değerlendiren OHAL Komisyonu’nun varlığı idi.

Ama 21 ay oldu, hala herhangi bir karar yok. KHK ile ihraç edilmemiz hukuki bir karar değil siyasi bir karardı. OHAL Komisyonu da hukuki, bağımsız bir karar organı değil. İşte bu komisyonun hakkımızda karar vermesini bekliyoruz.

Bu süreçte çalışmaya devam ettiniz. Peki sizi TUS’a hazırlanmaya iten neydi?

Bir yıl boyunca özel hastanede çalıştığım süreçte, sağlıkta dönüşüm programının sağlığı metalaştırdığını, bir yandan da sağlıkta kışkırtılan şiddeti gördüm.

Kamuya dönemeyeceğimi anlamıştım. “Uzman olmak istiyorum” dedim. Buna karşı bir şey olabilir mi diye düşündüm. Devlet üniversitelerinde olmaz ancak vakıf üniversitelerinde yapabilirim diye düşündüm.

Çalışmaya başlarken önüme engel çıkarılabileceğini düşünüyordum ama böyle bir hayalim vardı, “ben bunun için çalışmak istiyorum” dedim.

Daha önce işyeri hekimliği sınavına girmiştim, 6 ay boyunca o sertifikayı da vermediler. Sonra hakkımda sabıka olmadığını gösteren bir belge göstererek aldım. Yine suçsuzluğumuzu kendimiz ispatlamak zorundayız.

TUS sürecini anlatır mısın?

TUS zorlu bir sınavdır. Şubat-Mart 2018’de çalışmaya başladım. Ders çalışırken yüksek bir motivasyon gerekir ama ülkenin hali böyle bir motivasyona engel.

Hükümetin Meclis’e sunduğu torba yasa baktım ki özelde çalışmamızı engelliyor.

(Hükümetin “sağlıkta şiddeti engelleme” amacı ile sunduğunu öne sürdüğü torba yasa tasarısının ilk halinde, KHK ile ihraç edilen hekimlerin SGK ile anlaşması bulunan özel hastanelerde çalışmasına yasak getiriyordu. Bu yasa muhalefet partilerinin ve hekimlerin mücadeleleri ile kısmen düzeltildi.)

TTB ve sendikam SES bu hukuksuzluğa karşı eylemler planladı. Ben de çalışmaya 3 hafta boyunca ara verdim.

Kütüphane ile Meclis arasında…

Kütüphanede çalışırken Madde 5’in (KHK’li hekimlerin özelde çalışmasına yasak getiren madde) görüşüleceğini öğrendiğimde kütüphaneden çıkıp Meclis’e gittim. AKP ve MHP tartıştırmadan hızla bu yasayı geçirmeye çalışıyor, muhalefet partileri itiraz ediyordu.

Ben de komisyonda konuşmak için TBMM’ye gitmiştim. Söz vermediler. Yasa tasarısı Genel Kurul’a geldiğinde de meslektaşım Mihriban Yıldırım’la Meclis önüne gidip o eylemi gerçekleştirdik. (Erden ve Yıldırım 13 Kasım 2018 günü “Çalışma hakkımız engellenemez” diyerek TBMM önünde eylem yapmış ve kısa süreliğine gözaltına alınmıştı.)

Kısmi de olsa geri adım attılar. İhraç edilen hekimlerin özelde çalışmasının önü açıldı. Yeni mezun olan hekimlerin güvenlik soruşturmasına tabi tutulacağı, soruşturmadan geçemeyenlerin 600 gün mesleklerini yapamayacakları söyleniyordu; sonra bir bedel ödemeleri gündeme getirildi, en sonunda 450 gün boyunca mesleklerini yapamayacakları bir hale çekildi.

Bu süreçte, üç haftaya yakın ders çalışamadım. Sonra tekrar çalışmaya döndüm, şubata kadar çalıştım, sınava girdim. Sonucu beklerken bedelli olarak askerliğimi de yaptım. Askerlikten döndüğümde sonuç geldi, beklediğimden iyi de bir puan aldım.

ÖSYM’nin itirazı hangi aşamada geldi?

Tercihimi yaptığımda, “KHK ile ihraç edildiğiniz için tercihiniz değerlendirmeye alınmamıştır” şeklinde bir yanıt aldım.

View image on TwitterView image on TwitterView image on Twitter

Onur Erden@1gariponurerden

KHK ile ihraç edilmiş bir hekimim. Kamuda çalışmamızın hukuki olmayan bir kararla yasaklanması eğitim hakkımızı engelleyemez, vakıf üniversitelerinde uzmanlık eğitimi alabilirim diyerek bir yıla yakın emek verip tusa girdim. 3 satır sonuçla yılların emeğini hiç etmek istiyorlar!

Daha önce de iki kez sınava girmiştim. İlkinde ÖSYM “herhangi bir bölüme yerleştirilemediniz” diye yanıt vermişti. Bir engel yok diye düşündüm ben de. İkincisinde karışık bir tercih yapmıştım, o zaman “KHK ile ihraç edildiğiniz için tercihiniz değerlendirmeye alınmamıştır” diye yanıt gelmişti. Bu kez de, “Kamu yazdığım için böyle diyorlar” diye düşündüm. Çünkü puanım kamudaki bir bölümü tutuyordu. Ben de bu kez o nedenle sadece vakıf üniversitesi tercih ettim. Sınava girdim, puanım tuttu ama engellediler.

Seçimde olduğu gibi girmemize engel olmadılar ama tercih yapmamız engellendi.

Dava açacağız bu hukuksuzluklara karşı mücadeleye devam edeceğiz. Başka kişiler de var benzer durumda, kamuoyunda gündem olmadılar ama ben tek değilim.

Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?

Çalışmak zorundayım sonuçta. İşyeri hekimliği yapmayı planlıyorum.

Ama yine gasp edilen haklarımın peşinde olacağım, peşini bırakmayacağım. Meslek odam olan Tabip Odası olsun, sendikam olan SES olsun, kamuoyu oluşturup haklarımızın gasp edilmesine karşı mücadele edeceğiz.

Bir de Twitter’da ÖSYM’nin yanıtını paylaştığımda çok ilginç tepkiler geldi. “Çek yurtdışına git, ne duruyorsun” diyenler oldu. Ama bu memleket bizim. Ben sosyalist bir hekimim, burada kalıp bu hukuksuzluklara karşı mücadele vermedikçe bir şey değişmeyecek. Gidenlerin tercihine saygı duyuyorum. Ama ben buradayım. Bir şeylerin değişmesi için memleketimizde kalıp mücadele etmeliyiz, diye düşünüyorum.

Kaynak: Sendika.org
  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…