Tokat’ın Erbaa ilçesinde, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılında görev yaptığı sırada iddiaya göre, 9 öğrencisine cinsel istismarda bulunan emekli öğretmen Ali Arslan Aygün tutuklandı.
Olay 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılında Yunus Emre İlkokulu’nda yaşandı. İddiaya göre, o dönemde okulda öğretmen olarak görev yapan sınıf öğretmeni Ali Arslan Aygün, aynı yıl emekli oldu. Geçen yıl emekli öğretmen Aygün hakkında, görev yaptığı yıl 9 öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Yaklaşık 10 ay süren soruşturma sonrası emekli öğretmen Aygün Eskişehir’de gözaltına alınıp tutuklandı. Ali Arslan Aygün ile ilgili davanın ilk duruşmasının 15 Eylül’de Tokat 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceği öğrenildi.
İddiaya göre istismarı öğrenen okul yönetimi duruma göz yumarak olayın üzerini örtmeye çalıştı ancak başka bir öğretmenin olayı bildirmesi üzerine savcılık soruşturma başlattı.
İstismar vakası ile ilgili T24’e bilgi veren ancak adı açıklanmayan bir öğretmen, “Sınıf öğretmeni bir sınıf dolusu öğrenciyi 1. sınıftan itibaren iki buçuk yıl boyunca istismar etti. Üstelik aynı sınıfta kızı bulunan okulun bir öğretmeni kızından istismar durumunu öğrendiğinde, birinci sınıfın sonunda kızının sınıfını değiştirmekle yetiniyor. Ve diğer öğrenciler için istismarın devam etmesine göz yumuyor” diye konuştu.
“SAHTE RAPORLA EMEKLİ EDİLİYOR”
Olayı diğer meslektaşlarından öğrendiğini, okulda görev alan bir öğretmenin savcılığa şikâyette bulunmasının ardından soruşturma açıldığını anlatan öğretmen, şöyle devam etti:
“Bir gün okulun bodrum katında başka bir öğretmen tarafından suçüstü yakalanıyor. Olayı öğrenen okul müdürü istismarcı öğretmeni sorguladığında ‘şeytana uydum’ diye itirafta bulunuyor. Ama okul müdürü ve bazı öğretmenler toplantı yapıp istismarcıyı savcılığa bildirmek yerine sahte raporla sene ortasında emekli etmeye karar veriyor. Nitekim bu çirkin olayın üzerini kapatma operasyonu başarıyla tamamlanıyor, adam bir anda emekli ediliyor.”
“10 AY SONRA DAVA AÇILDI”
Savcılığın 10 aylık soruşturmadan sonra dava açtığını kaydeden öğretmen şöyle devam etti: “İstismarcı bir yıldır tutuklu. Milli Eğitim Müdürlüğü’nden hiç ses seda yok. Bu konuyla ilgili bir yıl boyunca herhangi bir idari soruşturma bile yürütmedikleri gibi mağdur öğrencilerin hâlâ o okuldaki vicdansız müdür ve öğretmenlerle eğitime devam etmelerine izin veriliyor. Birinci sınıfta istismara maruz kalan bu öğrenciler bu yıl 7. sınıf oldular ve halen adaletin tecelli etmesini bekliyorlar.”
“BİRÇOK ÖĞETMENİN BİLGİSİ VARMIŞ”
Savcılık soruşturmasında ise iki kişi tanık olarak dinlendi. Tutanaklara göre, tanıklardan biri, “Müdür beye bu konuda idari yükümlülüklerini anlattım. İdari soruşturma açmasını, adliyeye konuyu intikal ettirmesi gerektiğini söyledim. Ancak müdür bey pasif kaldı” dedi.
İstismar hakkında bilgi sahibi olan bir öğretmenin, taciz olayının ortaya çıkmasının ardından emekli olan meslektaşına ‘geçmiş olsun’ ziyaretine gittiğini de söyleyen tanığın ifade tutanağında şu bilgiler de yer aldı:
“Konu hakkında birçok öğretmenin bilgisi varmış. Birtakım öğretmenler, olay hakkında bilgi sahibi olan öğretmenleri susturmak için çaba sarf etti. ‘Konuşmasın kapatalım’ şeklinde sözler söylüyor. Hatta bir diğer öğretmen, bu durumdan sonra öğretmen okuldan ayrılınca evine ziyarete geçmiş olsuna gitti.”
“ANNESİ BİLİYORDU”
Savcılık tutanaklarına göre, bir diğer tanık da konuya ilişkin olarak ifadesinde şunları kaydetti: “Müdür beye, öğretmenin göreve devam etmemesi gerektiğini belirttim. Buna karşılık olarak ara dönemde öğretmeni nereden bulacağımızı söyledi. Ben de iki sınıfı okutabileceğimi ifade ettim ve dönem sonuna kadar iki sınıfın öğretmenliğini yaptım. Okul idaresinin olayı yetkili makamlara bildirmemesine anlam veremedim. Nitekim müdür beye sürekli şikâyet etmesi gerektiğni söyledim. Kendisi bana ‘Buraları terk edip gidecek’ diye cevap verdi. Daha sonra istismara uğrayan öğrencinin annesiyle pazarda karşılaştım. Kızına tacizde bulunduğunu bildiğini söyledi. Hatta benim sınıfıma naklederken bana imada bulunduğunu söyledi. Ancak ben anlamamışım.”
Kaynak: Artı Gerçek
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…