Bugün, Suruç Katliamı’nın yıldönümü. 33 kişinin hayatını kaybettiği, 100’den fazla kişinin yaralandığı Suruç Katliamı’nın üzerinden üç yıl geçti.
Amara Kültür Merkezi’nde yapılan basın açıklaması sırasında IŞİD üyesi Abdurrahman Alagöz’ün düzenlediği intihar saldırısında 33 kişi yaşamını yitirmiş, 100’den fazla kişi de yaralanmıştı. Saldırganın IŞİD bağlantılı olduğu açıklanmıştı. 10 Ekim’de Ankara Katliamı’nı gerçekleştiren kişinin de Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz olduğu açıklanmıştı.
Üzerinden geçen üç yıla rağmen Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekte olan Suruç Katliamı davasında, kayda değer bir ilerleme olmadı. Davanın tek tutuklu sanığı, Ankara Garı Saldırısı davasından da tutuklu bulunan Yakup Şahin, henüz mahkemece dinlenmedi.
1- NE OLMUŞTU?
20 Temmuz 2015’te Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla Kobanê’ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için Suruç’a gelenler gerekli izinler alınıncaya kadar Amara Kültür Merkezi’nde bekledi. Kültür merkezi önünde yapılan basın açıklaması sırasında bir IŞİD’linin üzerindeki canlı bombayı patlatması sonucu 33 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda insan yaralandı. Katliamla ilgili açılan soruştumaya üç gün sonra “Dosyada bulunan belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği” gerekçesiyle gizlilik kararı getirildi.
2- İDDİANAMEDE KAÇ SANIK VAR?
Katliamdan 18 ay sonra Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 213 sayfalık iddianamede, biri başka suçtan tutuklu IŞİD üyesi olduğu belirtilen 3 kişi hakkında toplam 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede bombalı saldırıyı gerçekleştiren kişinin incelenen deliller, kamera kayıtları ve teşhis yapılması sonucu IŞİD’li Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi. İddianamede katliamın failleri olarak canlı bomba Abdurrahman Alagöz, 10 Ekim Katliamı’nı da organize ettikleri ancak Antep’teki bir hücre evi baskınında kendilerini patlattıkları öne sürülen Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun ile Garı Katliamı davası sanıklarından Yakup Şahin ve firari olduğu belirtilen Deniz Büyükçelebi ile İlhami Balı gösterildi. Bu yüzden davada yargılanan tek sanık Yakup Şahin oldu.
3- SANIKLARA HANGİ SUÇLAMALAR YÖNELTİLDİ?
Sanıklar hakkında “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme’ suçlarından 34’er kez, ‘Tasarlayarak ve yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürmeye teşebbüs etme” suçlarından da 70’er defa olmak üzere TCK’nın ilgili maddeleri gereğince toplam 104’er kez ağırlaştırılmış hapis cezası istendi.
4- DAVADA TUTUKLU SANIK VAR MI?
Davada Yakup Şahin tutuklu olarak yargılanıyor.
5- İLK DURUŞMA NE ZAMAN BAŞLADI? KAÇ DURUŞMA GÖRÜLDÜ?
Suruç Katliamı’na ilişkin dava 21 ay sonra 4 Mayıs 2017 Perşembe günü Hilvan Adliyesi Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Davanın tek tutuklu sanığı, Ankara Gar Katliamı davasından da tutuklu bulunan Yakup Şahin. Ancak 10 Ekim’de düzenlenen saldırı ile ilgili davanın aynı gün görülmesi nedeniyle Suruç Davası sanıksız başladı.
21 ay önce gerçekleşen katliamla ilgili daha önce haklarında soruşturma yürütülen 12 şüpheliden 3’ü farklı yerlerde canlı bomba olarak kendilerini patlattı. Mahkeme diğer şüpheliler hakkında ise delil yetersizliğinden ek koğuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Davayla ilgili şuana kadar beş duruşma görüldü. Altıncı duruşma 28 Ağustos tarihinde görülecek.
6- DURUŞMALARDA NELER YAŞANDI?
4 Mayıs 2017 tarihli birinci duruşma: Duruşma katliamda yakınlarını kaybeden yurttaşların şikayet beyanlarıyla başladı. Katliamda yaşamını yitiren Cemil Yıldız’ın eşi Sultan Yıldız, “Yaralılarımız üzerine gaz atan, katliamı bildiği halde önlemeyen tüm kamu görevlilerinden şikayetçiyiz. İddianame katledilenleri terörist adletmişti. Burada ise duruşmaya gelen biz ailelere terörist muamelesi yapıldı” dedi.
14 Temmuz 2017 tarihli 2. duruşma: Sanık Yakup Şahin’in duruşmaya bizzat getirilmesine oy çokluğu ile karar verildi. Yaklaşık 45 dakikalık aranın ardından mahkeme heyeti, avukatların, sanığın sorgusunun mahkemede yapılması talebini, mahkeme başkanının karşı oyu ile kabul etti. Mahkeme başkanı, karşı oy gerekçesinde SEGBİS sisteminin yüz yüzelik ilkesine aykırı olmadığını belirtti.
13 Kasım 2017 tarihli 3. duruşma: Suruç Katliamı Davası’nın tutuklu tek sanığı üçüncü duruşmaya da getirilmedi; tüm talepleri reddedilen aileler salonu terketti.
8 Şubat 2018 tarihli 4. duruşma: Ankara davası sanığı olan Metin Akaltın’ın SEGBİS’le tanık sıfatıyla ifadesi alındı. Akaltın, “Niçin buradayım bilmiyorum. Çekilme hakkım var mı?” diye sordu. Avukatların sorularına yanıt vermeyeceğini söyleyen Akaltın, “Mahkeme sorarsa veririm” dedi. Yakup Şahin’i mahkemeden tanıdığını söyleyen Akaltın, kasap olduğunu ve Halil İbrahim Durgun’un da müşterisi olduğunu belirtti.
29 Mayıs 2018 tarihli 5. duruşma: Tutuklu yargılanan tek sanık olan Yakup Şahin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, adalete güvenmediğini belirterek susma hakkını kullandı.
7- KATLİAMI ÖNLEYEMEYEN GÖREVLİ POLİSLER HAKKINDA AÇILAN DAVA VAR MI?
Suruç Katliamı’na ilişkin Ali Koçak ve Ahmet Oğuz Davarcı isimli iki polis hakkında “Görevi kötüye kullanma ve ihmal” suçlamasıyla dava açıldı. Suruç Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya Ali Koçak başka dosyadan tutuklu bulunduğu Kırşehir Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlanırken, Ahmet Oğuz Davarcı ise katılmadı. Ahmet Oğuz Davarcı’nın ifadesi İstanbul’da talimatla dinlendi. Bir sonraki duruşma 21 Eylül tarihinde görülecek.
Suruç eski Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal hakkında görevi kötüye kullanmaktan dava açıldı. Yapalıal’a 7 bin 500 lira para cezası verildi.
Hayatını kaybedenleri anmak için İstanbul, İzmir, Ankara ve Urfa’da etkinlikler düzenlenecek.
Suruç Aileleri Twitter hesabından anma etkinlikleri için engellemelere rağmen Suruç’a girdiklerini açıkladı
3. kez engellemelerine rağmen Amara Kültür Merkezi’nin bahçesindeyiz. 3 yıl önce bu bahçede umutlarımız, oyuncaklarımız vardı. 3 yıl önce patladı bomba 33 Düş Yolcusunu aramızdan ayrıldı. Bizleri engelleseniz de bizler bu bahçe de olmaya, adalet istemeye devam edeceğiz. #suruç pic.twitter.com/3WK0xOrFU6
— Suruç Aileleri (@SurucAileleri) July 20, 2018
Katliamın 3. yılında sosyal medyadan da “Unutmayacağız” sesleri yükseldi…
Bugün Suruç katliamının yıldönümü..
Dünya güzeli kızımız Güneş 'i hatırlamışsınızdır..
Onun için konser vermiştik.
Hala mücadele ediyor sağlıklı olmak için.
Hükümet artık Suruç faillerini cezalandırsın..
Tek beklenti bu.. #suruç pic.twitter.com/Ja2v0C1zT2— Haluk Levent (@haluklevent) July 20, 2018
Kardeşlik için oradaydılar.
Düşleri gülüşleri gibi yiğitti.
Katledildiler!
Unutmayacağız. #Suruç pic.twitter.com/wW4w2ZW55S— Ali Haydar Hakverdi (@ahhakverdi) July 20, 2018
3 yıl önce bugün, Kobanî’nin yeniden inşası için oyuncakları ve fidanları ile yola çıkan gençler #Suruç'ta vahşice katledildi. 33 düş yolcusunun bıraktığı mücadele mirası bizlerin omuzlarında yükseliyor. Onları sevgi ve özlemle anıyoruz. pic.twitter.com/mG33kPZNQQ
— HDP (@HDPgenelmerkezi) July 20, 2018
Kalbimizin 33 parçaya bölündüğü 20 Temmuz 2015'ten beri yas tutarken de adalet mücadelesi yürütürken de asla yalnız kalmadık! Hep yan yana, omuz omuza, yürek yüreğe olduk.#Suruç pic.twitter.com/GBPRKxqqvz
— Suruç Aileleri (@SurucAileleri) July 20, 2018
Dayanışma için, kardeşlik için ,insanlık için #Suruç ‘da idiler. İnsanlık düşmanları tarafından katledildiler. Kalbimizdeler. pic.twitter.com/JX9dBg30Zg
— Alper Taş (@alper_tas) July 20, 2018
#Suruç’ta katledilen ülkenin geleceğidir! Ortadoğu halklarının barışı ve geleceği için biraraya gelen ve katledilen 33 düş yolcusunu unutmadık, unutturmayacağız! pic.twitter.com/yq0NvgHjpi
— 𝗦𝗬𝗞𝗣 (@SYKPgenelmerkez) July 20, 2018
Kırdılar tazecik yeşil dallarımızı
Kırdılar kitap tutan ellerimizi
Kanına girdiler çocuklarımızın.#Suruç'un acısı hala yüreklerimizde…
Yitirdiğimiz tüm canlara saygıyla… pic.twitter.com/99DrQwPp0J— Ali Kılıç 🇹🇷 (@BskAliKilic) July 20, 2018
Kim demişti hatırlamıyorum ama, "Bu ülkenin toprakları gencecik çocuklar kokuyor." #Suruç pic.twitter.com/1qk0KyBvWf
— Uğur Koç (@Ugurkoc_) July 20, 2018
"Bir sürü çocuğu öldürdüler…"
Bugün günlerden #Suruç çünkü Suruç'tan sonra hiçbir şey bir daha aynı olmadı. pic.twitter.com/svvaGWQgPM— M. İrem Afşin 🐞❤️💜🏳️🌈 (@iremafsin) July 20, 2018
https://twitter.com/KomunisttBaskan/status/1020242926721544192
Hayal büyütsünler diye “umut” götürüyorlardı çocuklara…
Çocuk düşlerinde, barışın türküsünü söyleyerek buluştular kardeşlik halayında. Sonsuzluk yoldaşları olsun… Gözyaşı ve umutları bize miras kaldı. Unutursak kalbimiz kurusun. #Suruç pic.twitter.com/OOC8olyPqH
— Gamze Akkuş İlgezdi (@gamzeilgezdi) July 20, 2018
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…