Sosyal medyanın gücünden faydalanarak toplumsal değişim yaratan kadın aktivistler, kadınları ve erkekleri konuşulması zor konular hakkında fikirlerini paylaşmaya davet ederken, cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda da farkındalık yaratıyor. Sosyal medyayı etkin şekilde kullanan, dünyanın farklı yerlerlerinden 5 kadın aktivist.

#Metoo, #TimesUp #NiUnaMenos ve diğer hareketlerdeki kadın aktivizmi artmaya devam ederken, sosyal medya kadınlara konuşmaları ve seslerini duyurmaları için bir alan sağlıyor. Siyasetçilerden ve milletvekillerinden çiftçilere ve küçük işletme sahiplerine kadar, sosyal medyadaki konuşmalar dünyadaki kadınları hem birbirine bağlıyor, hemde toplumsal değişim için gerekli dayanışmayı sağlıyor.

Tarana Burke

Sosyal medya etiketi (hashtag) kullanımı yaygınlaşmadan on yıldan daha uzun bir süre önce, Tarana Burke #MeToo hareketini kurdu. Küçükken cinsel şiddete maruz kalan Burke, benzer deneyimler yaşayan kız çocukları için güvenli bir alanda birbirleriyle bağlantı kurmalarını sağlamak üzere bir platform oluşturmak istedi. Tweet’ın küresel sohbetlere yol açmasından çok önce, kampanyasını MySpace’de başlattı. Platforma gösterilen büyük ilgi, cinsel şiddet maruz kalan kız çocuklarının dayanışmaya olan ihtiyacını ortaya koydu ve hareket giderek büyüdü.

Ünlü aktris Alyssa Milano, cinsel istismara maruz kalanların hikayelerini #MeToo etiketiyle paylaşmalarını istediğinde, kampanya küresel bir nitelik kazandı.

Alyssa Milano

@Alyssa_Milano

If you’ve been sexually harassed or assaulted write ‘me too’ as a reply to this tweet.

88,7 B kişi bunun hakkında konuşuyor

Milano’nun tweet’inden sonra, sosyal medyanın gücü kendini hissettirmeye başladı ve dünyanın her yerinde cinsel taciz ve saldırı deneyimleri konusunda sessiz kalan kadınlar bir bir açılmaya ve birbirleriyle dayanışmaya başladı. Giderek daha fazla kadın hikayelerini anlatmak için #MeToo’yu kullanmaya başladıkça, “hashtag” sadece diğer kadınalarla dayanışmak için değil, aynı zamanda cezasızlığa son vermek için de bir araç haline geldi.

Emma Watson

BM İyi Niyet Elçisi, Emma Watson, #HeForShe kampanyasıyla insanları kadınların hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği için bir araya getirmek için sosyal medyanın gücüne başvurdu. Bu sefer hedef kitle erkeklerdi.

“Size sesleniyorum çünkü yardımınıza ihtiyacım var. Cinsiyet eşitsizliğini bitirmek istiyoruz – ve bunu yapmak için herkesin katılmasına ihtiyacımız var,” #HeForShe’nin lansmanında. “Yapabildiğimiz kadar çok erkeği cinsiyet eşitliğinin savunucusu olmaya teşvik etmek istiyoruz. Ve sadece sözde kalmasını istemiyoruz, dişe dokunur bir hale getirmek istiyoruz.”

Kampanya başladıktan sonra binlerce kişi cinsiyet ayrımcılığına son verme ve başkalarını harekete katılmaya davet etme konusundaki kararlılıklarını belirtmek için #HeForShe’yi kullandı. Hashtag kısa süre sonra toplumsal cinsiyet eşitliği etrafında çok ihtiyaç duyulan bir diyalog başlattı.

Emma Watson

@EmmaWatson

Wonderful men out there. I’m launching a campaign – . Support the women in ur lives and sign up here now! ❤️ http://heforshe.org 

40,2 B kişi bunun hakkında konuşuyor

Kampanya, birçok dünya lideri dahil olmak üzere, dünyadaki milyonlarca kişiye  ulaşırken, kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği için verdiği hak mücadelesi daha fazla erkeğe ihtiyaç duyuyor. Bugün, Emma Watson’ın dört yıl önceki cümleleri hala güncelliğini koruyor.

“Birleştiri bir kelime için çabalıyoruz ama iyi haber şu ki, artık birleştirici bir akım var. HeForShe. Sizi bir adım atmaya ve şunları sormaya davet ediyorum: Eğer ben değilsem, kim? Eğer şimdi değilse, ne zaman?”

Monica Ramirez

Monica Ramirez, #MeToo ile cinsel taciz ve istismara karşı ses çıkaran Hollywood kadınlarına ulaştığında, Tarana Burke ile aynı düşünceye sahipti: Sesi en gür çıkanların, sesi en az duyulanlarla dayanışmasını sağlamak.

Tarım işçisi kadınların sömürülmesine son vermek isteyen bir örgüt olan Alianza Nacional de Campesinas’ın kurucu ortağı ve başkanı olan Ramirez, deneyimlerini paylaşan Hollywood’daki cesur kadınlara açık bir dayanışma mektubu yazdı. Böylece cinsel taciz etrafındaki sessizliği bozmayı ve cinsiyet ayrımcılığını sonlandırmayı amaçlayan  #TimesUp hareketi doğmuş oldu.

Dina Smailova

Dina Smailova  25 yıl boyunca tecavüze uğradığını gizledi. Bir grup sınıf arkadaşı tarafından tecavüz edildiğinde 20 yaşındaydı. Annesi, ailesini utandırdığını söyledi. Kendisini yalnız ve birçok akraba ve arkadaşıyla bağları kopmuş hissediyordu.

2016 yılında Smailova, bir Facebook gönderisinde öyküsünü anlatarak sessizliğini bozdu. Kadınlar hemen kendi şiddet olaylarıyla ilgili kendi özel mesajlarını yazmaya  başladı. Başkalarının hikayelerini duymak, Dina’nın konuşmayı sürdürmenin ne kadar önemli olduğunu fark etmesini sağladı.

Smailova, “Kazakistan’da ilk kez, konuyla ilgili açıkça, hükümetin en yüksek seviyelerinde ve kamuoyunda farkındalık etkinlikleri düzenlediğimiz uzak köy ve kasabalarda konuşmaya başladık” dedi. “Hareketimiz diğer cinsel istismar mağdurlarının sessizliklerini bozmalarına, istismarı bildirmelerine ve davalarını kazanmalarına yardımcı oldu.”

Şimdi, Kazakistan’da cinsel şiddete son verme konusunda önde gelen isimlerden biri olan Dina, 200’den fazla şiddete maruz kalan kadına destek verdi ve cinsel şiddet davalarının kazanılmasında etkili oldu.
Ana Vasileva
2013 yılında Ana Vasileva, Makedonya’daki tecavüz kültürü hakkında bir blog yayınladı. Ancak blog Ana’yı çevrimiçi tacizin hedefi haline getirdi. Bir kadın hakları aktivisti ve feminist kolektif olan Fight Like a Woman üyesi geri adım atmadı. Global #MeToo ve #TimesUp kampanyalarından ilham alan Vasileva ve diğer feminist aktivistler, Makedonya’da # СегаКажувам (#ISpeakUpNow) etiketiyle cinsel tacize karşı yeni bir sosyal hareket başlattılar.
Vasileva ve diğer altı aktivist, esas olarak gücün kötüye kullanılması ve  cinsel taciz hakkındaki kişisel hikayelerini paylaştı. İlk günün sonunda, birçok kadın hashtag’i kullanarak yaşadıklarından bahsetti ve bölgenin ilk geniş katılımlı kampanyasına dönüşerek uzun süre medyanın gündeminde kaldı.
Kaynak: Eşitlik,Adalet,Kadın Platformu
  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…