Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) raporlarında sendikal haklar açısından en kötü on ülke arasında yer alan Türkiye’de, sendikalaşma oranı 2022’de de dipte gezdi. Özel sektörde çalışan 14.5 milyon kayıtlı işçinin yalnızca yüzde 7’si sendika üyesiyken, kayıt dışı çalışan tahmini 2.5 milyon Türkiye vatandaşı işçi ile yaklaşık 1 milyon göçmen işçi sendikanın yanına dahi yaklaşamadı.
2022’nin ilk iki ayı bir yasa dışı grev dalgasına şahitlik edilirken, büyük çoğunluğu sendika üyesi bile olmayan yaklaşık 24 bin işçi ve memur, iki ay içinde toplam 108 grev yaptı. Grevlerdeki temel talep yüksek enflasyon karşısında eriyen ücretlerin artırılması olurken, bu grevler bir kez daha Türkiye’deki işçi ve emekçilerin belli bir mücadele arzusu içinde olduğunu ortaya koydu. Küçük, bağımsız sendikaların bu grev dalgasındaki olumlu etkisi önemli oldu.
Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Alpkan Birelma tarafından hazırlanan “Türkiye’de Sendikalar 2022” başlıklı rapora göre, sendika üye oranı 2021’de 2020’ye göre yatay seyrederken, 2022’de ise hafifçe düştü.
Rapora göre, işçi sayısında 2019 yılında ekonomik kriz, 2020’de ise pandemi sebebiyle yaşanan düşüşler, 2021’de son buldu. 2022’de yaklaşık 1.5 milyon yeni işçi işgücüne katılırken yeni sendika üyesi sayısı 200 binle sınırlı kaldı. Dolayısıyla kamu taşeronu işçilerinin sendikalaşmasının sebep olduğu sendika üye oranı artışı son buldu. Öte yandan toplu sözleşme kapsamının artışı için biraz daha alanın bulunduğu belirtilen raporda, “Yeni sendikalaşan bu işçilerin bir bölümü hükümetin süreci geciktirmesi ve çeşitli bürokratik engeller sebebiyle toplu sözleşme kapsamına girememiştir” denildi.
Rapora göre, 1995 yılı Türkiye emek hareketinin son büyük grev yılı oldu. Sonraki yıllar boyunca yasal grevlere katılan işçi sayısı adeta yere çakıldı ve bunun doğal bir sonucu olarak ücret payı da 2006’ya kadar sürekli geriledi. Sonraki yıllarda ise milli gelirin yüzde 40’ı ila yüzde 50’si arasında salındı. “Yasal grev göstergelerinin yere çakılmasının tek sebebi sendikaların taban kaybı ve buna bağlı olarak grev yapmaktan çekinir olması değildir” denilen raporda şu tespit yer aldı:
“Yasaya göre bir grev eğer ‘genel sağlığı veya millî güvenliği bozucu nitelikte’ ise hükümetin onu erteleme adı altında yasaklama hakkı vardır. Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra AKP iki yıl sürecek bir OHAL ilan etmiştir. AKP 2003 ile 2016 yılları arasında yaklaşık 40 bin işçinin katılacağı sekiz grevi yasaklamışken, 2017 ve 2018 yıllarında 150 bin işçinin katılacağı yedi grevi yasaklamıştır. Artan grev yasakları, kimi sendikacıların tutuklanması ve benzer bir takım diğer gerekçelerle, ITUC yıllık sendikal hak raporlarında 2016’dan beri Türkiye’nin işçi hakları için en kötü on ülkeden biri olduğunu ilan etmektedir. On dokuz yıllık iktidarında AKP, katılan/katılacak olan işçi sayısı bakımından yasal grevlerin yaklaşık yüzde 70’ini yasaklamıştı.”
2022’nin ilk iki ayı Türkiye’de beklenmedik ve etkileyici bir başka grev dalgasına şahitlik etti. Çin menşeli Ali Baba’nın 2018’de satın almış olduğu Trendyol’da çalışan kuryelerinin grevi grev dalgasının en önemli vakalarından oldu. Trendyol’un bağımsız çalışan statüsünde istihdam ettiği yaklaşık bin (“esnaf”) kurye, üç gün boyunca iş durdurmuş ve ciddi bir zam elde etti. Emek Çalışmaları Topluluğu 2022 ocak-şubat aylarında 108 grev gerçekleştirildiğini tespit etti. Bunlardan sadece BBC’nin İstanbul ofisindeki grev yasal iken, kalan hepsi yasa dışı grev oldu.49 Türkiye’de işçiler 2022’nin ilk iki ayında 2019 veya 2020’nin tümünde yaptığından daha fazla yasa dışı grev yaptı.
Ocak-şubat döneminde yapılan 108 grevden 96’sı asıl olarak işveren tarafından önerilen yıllık ücret artışından daha yüksek bir artış talebiyle yapıldı. Kuryelerce yapılan 7 greve, Gaziantep şehrinde yapılan 32 grev, İzmir Aliağa’da gemi söküm işçilerinin yaptığı 21 grev, İstanbul’da çorap işçilerinin yaptığı 17 grev ve farklı şehir ve işkollarında yapılan 24 grev eşlik etti. Dördü hariç bu grevlerin hepsi özel sektördeydi. Kamuda çalışan sağlık emekçilerinin ulusal çaplı grevleri en kitlesel grevlerdi. Toplamda yapılan 108 greve yaklaşık 24 bin işçi ve emekçi katılırken, en az 54 vakada işçiler taleplerinin bir bölümünü kazandı. Vakaların yarısında hiçbir sendikanın dahli gözlenmezken, 26 grev küçük, bağımsız, mücadeleci sendikalar tarafından örgütlendi. Türk-İş sendikaları bu grevlerden 18’inde örgütleyici olarak yer alırken, DİSK sendikaları 12’sinde yer aldı. Bağımsız ve mücadeleci sendikaların bu grev dalgasına olan etkisi belirgin oldu.
“Yeni bir seçimin arifesinde olduğumuz 2022 sonbahar aylarında, kamuda taşeron çalışmaya devam eden 100 bine yakın işçinin kadroya geçirilebileceği haberleri ilgili bakanın ağzından dolaşıma girdi” denilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Kamu istihdamına geçen bu işçilerin sendikalaşması sayesinde ülkedeki sendika üye oranı artarken, (kayıt dışı çalışanlar dahil olmak üzere) özel sektörde sendika üyesi oranı 2013’ten günümüze sadece bir puan artarak yüzde 6 olmuştur.”
2013’ten bugüne üç işçi konfederasyonunun sendika üyeleri arasındaki payları ciddi şekilde değişmiştir. Hak-İş’in payı (yüzde 17’den yüzde 33’e) yaklaşık olarak ikiye katlanırken, Türk-İş’in oranı (yüzde 71’den yüzde 55’e) ciddi şekilde düşmüştür. DİSK’in payı (dönemin ortasında bir puan aşağıya düşüp sonra yeniden yükselmek suretiyle) yüzde 10’da sabit kaldı. Diğer küçük konfederasyonların ve bağımsız sendikaların oranı ise yüzde 3’ten yüzde 2’ye indi. Temmuz 2022 itibariyle Türk-İş’in 1 milyon 256 bin 438, Hak-İş’in 762 bin 439, DİSK’in ise 220 bin 357 üyesi bulunuyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verisine göre Temmuz 2022 itibariyle ülkede 218 aktif sendika mevcut. Bunların sadece 60’ı yüzde 1’lik işkolu barajını aşabilirken, üye sayısı sıralamasında Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş birinci sırayı almış olsa da, ilk on beş sendika içinde dokuz sendikayla Türk-İş liderliğini açık ara korudu. İlk on beşte DİSK tek bir sendikayla (Genel-İş) temsil ediliyor.
Türk-İş’in üyelerinin tüm işçi sendikası üyeleri içindeki oranı 2010’larda düştü. 2013’te yüzde 71 olan oran, 2019’da yüzde 53’e indi. 2019’dan itibaren ise Türk-İş’in üye oranında hafif bir yükseliş yaşandı ve Temmuz 2022 itibariyle yüzde 55’e çıktı.
DİSK üyesi Enerji-Sen yeni bir örgütlenme atağıyla 2022’de işkolu barajını ilk kez geçmiş oldu. 2022 itibariyle sadece altı DİSK üyesi sendika (Genel-İş, Birleşik Metal-İş, Lastik-İş, Enerji Sen, Tekstil, Güvenlik-Sen) işkolu barajını geçebilir hale geldi.
Dr. Alpkan Birelma şu değerlendirmelerde bulundu:
Raporun tamamı için tıklayınız. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…