Meslek odaları ve sendikalar Şarbon salgını ile ilgili açıklamalarında Tarım ve Orman Bakanlığı sorumlu tutuyorlar. Dün TTB-İstanbul Tabip Odası,İstanbul Veteriner Hekimler Odası ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği tarafından yapılan açıklamada da benzer ithamlarda bulunulmuştu.

http://ozgurdenizli.com/prof-yavuz-hayvansal-urunlerin-ithalatindan-vazgecilmeli/

KESK’e bağlı Tarım Orkam Sen’de yaptığı açıklamada Şarbon sorununun büyük ve ciddi bir sorun olduğunu belirterek salgının altında yatan nedenlere yer vermiştir:  Veteriner Hekimlerin seçiminde adilane ve liyakata göre davranılmaması ve besi hayvan seçiminde artık Resmi Veteriner Hekimler hiç görevlendirilmemesi, sorumsuzca ithalat politikasının devam etmesi ve gıda güvenlik sisteminin çökertilmesi, gıda denetiminin bırakılması, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ithal edilen hayvanlarda yeterli ve gerekli hayvan sağlığı muayenelerini yapamaması.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, Tarım ve Orman Bakanlığı`nın ülkemize ithal edilen hayvanlarda yeterli ve gerekli hayvan sağlığı muayenelerini yapmadığı ve halk sağlığını tehlikeye attığı belirtmiş ve yaşanan Şarbon salgının bir numaralı sorumlusunun Tarım Bakanlığı olduğunu ilan etmiştir.

**

KESK’e bağlı Tarım Orkam Sen’de yaptığı açıklamanın tamamı:

Şarbon Sorunu Üzeri Kapatılamayacak Kadar Büyük Ve Ciddidir!

Tüm uyarılara ve yaşanan skandallara rağmen hükümetin yanlış politikasındaki ısrarı sonucu hayvancılık sektörü bitme noktasına getirilmiş,ülke ithalata mahkum edilmiştir. Vergisi sıfırlanan tarımsal ürünler, Damızlık hayvan ithalatı ya da ucuza et alımı hâlihazırda hiçbir sorunu çözmemiştir. Çiftçiler üretimden çekilmekte, gübre, yem ve mazot fiyatları başta olmak üzere artan girdi fiyatları bu süreci hızlandırmaktadır. Besiciler iflasın eşiğinde bir bir kapanırken, ucuz etle kar etmeye çalışan hükümet halk sağlığını da tehlikeye atmaya başlamıştır.

İthalat politikası yerli üreticiye darbe vururken diğer yandan daha önce deli dana hastalığında olduğu gibi ülkeye hastalıklı hayvanların girişine sebep olmaktadır. Son günlerde Brezilya’dan ithal edilen büyükbaş hayvanlarda şarbon çıkma vakası da bu politikanın geldiği trajik durumun bir sonucudur. Et ve Süt Kurumu, “Endişelenecek bir durum yok” demesine rağmen birçok noktada karantina ilan edildi. Ankara’nın ardından İstanbul, İzmir ve Sivas’da da şarbon vakasına rastlandı. Şarbon hastalığı insanda deri, sindirim ve solunum formuyla seyreden öldürücü, son derece bulaşıcı ve riskli bir hastalıktır. Halkın güvenerek marketlerden aldığı etlerde bulaşıcı hastalıkların olma ihtimali halk sağlığını ciddi tehdit altına olması demektir.

Sorun üzeri kapatılamayacak kadar büyük ve ciddidir!

Hayvanların düzenli olarak veteriner hekim kontrolünden geçtiği, aşılama hizmetlerinin periyodik olarak yapıldığı ülkelerde şarbon hastalığı çok ender rastlanan bir hastalıktır. İyi işleyen bir kamusal  gıda güvenliği sistemi ile tehlike oluşturan etkenler kontrol edilebilir ancak bu sistemin de artık zaaf içinde olduğu ortadadır. Bu sistemin altyapısını oluşturabilecek kamu kurumları ise ya özelleştirilerek ya da kapatılarak tasfiye edilmiş, gıda denetimi kendi kaderine bırakılmıştır. Son 6 ayda besi  hayvan ithalatı yapan firmaların lobisi nedeniyle  besi hayvan seçiminde artık Resmi Veteriner Hekimler görevlendirilmemektedir. Daha önce de yurt dışına giden Veteriner Hekimlerin seçiminde adilane ve liyakata göre davranmayan Bakanlık şimdi ise bu görevlendirmeyi hiç yapmamaktadır.

Yapılan kontrol ve denetimler ise tam sağlık garantisi verememektedir. Hastalıkların klinik belirtilerinin henüz ortaya çıkmadığı klinik evresinde hata yapılacağı gibi laboratuvar sonuçlarında da hata payı olabilmektedir. Bu nedenle, Veteriner Hekimi kontrolüne ilave olarak sınır bölgesinde 21 günlük karantina uygulaması ve yeniden laboratuvar tetkikleri yapılmalıdır. Hayvanların laboratuvar sonuçları tamamlanmadan ülkeye sokulması ve 21 günlük karantina işlemlerinin yurt içindeki hayvancılık işletmelerinde yapılmış olması nedeniyle hayvanlarda şayet hastalık varsa zaten ülkeye sokulmuş olmaktadır. Dolayısıyla Bakanlığın suçu denetimi yapan Veteriner Hekimlerin üzerine atmaya çalışmasının bir anlamı yoktur. Kaldı ki bu kontrollerin resmi görevlendirilmiş Veteriner Hekimler tarafından yapılması şarttır.

Sorun; sorumsuzca ithalat politikasının devam etmesi ve gıda güvenlik sisteminin çökertilmesidir!

Asıl sorun yıllardır idareten yürütülen Tarım politikalarının yetersizliğidir. Hayvan sağlığı, insan sağlığı ve gıda güvenliği ayrılamaz bir bütündür. Popülist politikalara teslim edilen Tarım Politikalarının sonucu şimdilik Şarbon vakası ile gündeme gelmiştir. Ancak yarın için geri dönüşü olmayan sorunlara kapı açılmıştır.

2004 yılında çıkarılan 5179 sayılı yasa ile ülkemizde gıda denetiminin bırakıldığı Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ithal edilen hayvanlarda yeterli ve gerekli hayvan sağlığı muayenelerini yapamadığı ortadadır. Hükümet konuyu acilen gündemine almalı, sendikalar, meslek odaları, bakanlıklar, üniversiteler başta olmak üzere tüm taraflar bir araya gelmeli ve sağlık örgütünü gıda güvenliği konusunda yetkilendiren yeni bir düzenlenme hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır.

Yasa ve yönetmelik hükümlerini hiçe sayılarak yapılan şarbon basili taşıyan hayvan ithalatını hangi gümrük kapısından olduğu ve bunun sorumluları açıklanmalıdır.Yaşananlar,Kurban Bayramı pazarlarında satılan kurbanlık denetiminin ne derece sağlıklı yapıldığı sorusunu akıllara getirmiştir. Bu hayvanlarda da bulaş olma ihtimaline karşı Bakanlık tatmin edici bir cevap vermeli ve ciddi adımlar atmalıdır.

Yaşananlar da göstermektedir ki bu skandallar büyüyerek devam edecektir. Dolayısıyla, Hükümet daha büyük felaketlere yol açmadan, denetlenmesi sorun olan canlı hayvan ithalatını sonlandırmalı, yerli üreticiyi ayağa kaldıracak önlemler almalıdır. Bununla birlikte kamusal gıda güvenliği sisteminin zafiyeti ortadadır. Kar etmeyi değil halk sağlığını ön plana alan politikalar hayata geçirilerek güçlü bir gıda denetim sistemi oluşturulmalıdır.

Bakanlığın alanda Faaliyet yürüten Odalar, Birlikler, sendikalar, Meslek örgütleri başta olmak üzere Sivil Toplum örgütleri ile birlikte sorunları acilen değerlendirerek başta yerli üretimin artırılmasına dair önlemler olmak üzere, sorunları acilen değerlendirmeli ve çözüm önerilerini hayata geçirmelidir.

Sendikamız bu konuda kamuoyu yararına olan her türlü çalışmanın içinde yer alacağını ve   yaşananların takipçisi olacağına basına ve Kamuoyuna duyurur.

TARIM ORKAM-SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU

**

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası’nın açıklamasının tamamı şöyle:

ŞARBON BASIN AÇIKLAMASI

Şarbon koyun, inek, keçi, deve gibi otçul hayvanlarda görülen ve insana da bulaşabilen ve zamanında tedavi edilmezse ölümcül olabilen bir hastalıktır. Hastalığa Bacillus anthracis ismi verilen sporlu bir bakteri neden olmaktadır. Sporlu bakteriler dış koşullara çok dayanıklıdır, yıllarca hastalık yapma potansiyelini muhafaza edebilir.

Hasta hayvanın derisi, postu ya da yünü ile temas etmek, şarbon basili bulaşmış etlere temas etmek, yemek ya da şarbon sporlarını solumak hastalığa neden olur. Hayvancılıkla uğraşanlar, besiciler, çobanlar, veterinerler, kasaplar arasında şarbon hastalığı daha sık görülmektedir.

Hastalık mikrobu vücuda girdikten sonraki 2 ile 7 gün içerisinde hastalık belirtileri ortaya çıkar. Şarbon hastalığının deri, bağırsak ve akciğer şarbonu olmak üzere üç farklı çeşiti vardır.

Şarbon otçul hayvanlardan insanlara bulaşan ancak insandan insana bulaşmayan zoonoz bir hastalıktır. Hastalık hayvanlar arasında çok hızlı yayılır. Hastalığın görüldüğü sürünün çok sıkı bir şekilde karantinaya alınması gerekir. Hastalık etkeni kolayca toprağa karışabilir, rüzgâr ve yağmur suyu gibi etkenlerle başka bölgelere rahatlıkla taşınabilir.

Toprağın kuru olduğu yaz mevsiminde şarbon basilinin rüzgârla taşınması çok kolaylaşır. Hastalığı yayan en önemli etkenlerden biri hasta hayvanlara konan sineklerdir. Hastalık mikrobunu aldıktan sonra diğer hayvanlara bulaştırabilirler.

Hayvan sürülerinin düzenli olarak veteriner hekim kontrolünden geçtiği, aşılama hizmetlerinin periyodik olarak yapıldığı ülkelerde şarbon hastalığına rastlanması çok enderdir. Ancak uzunca süredir ülkemizde uygulanmakta olan dışa bağımlı Tarım ve Hayvancılık politikaları ciddi gıda güvenliği sorunlarına neden olmaktadır.

Ülkemizde şarbon hastalığını kontrol etmek ve tüketicilerin gıda güvenliğini sağlamaktan sorumlu kurum Tarım ve Orman Bakanlığı`dır. Şarbon mikrobu gerek hayvan sağlığı ve gerekse insan sağlığı açısından tehlike oluşturan etkenlerden biridir. Diğer tehlike etkenleri gibi bu etken de iyi işleyen ve kamusal bir gıda güvenliği sistemi ile kontrol edilebilirdi, ancak bu sistem ülkemizde artık zaaf içindedir.

Bu sistemin altyapısını oluşturabilecek kamu kurumları, geçtiğimiz otuz yıl içinde ya özelleştirilerek ya da kapatılarak tasfiye edildi. Dolayısıyla şu sıralar yaşanan şarbon salgını da bu tasfiyenin olumsuz bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumdan, Tarım ve Orman Bakanlığı`nın ülkemize ithal edilen hayvanlarda yeterli ve gerekli hayvan sağlığı muayenelerini yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu sorumsuzluk halk sağlığını tehlikeye atmıştır. Tarım Bakanlığı şarbon konusunda ortaya çıkan ihmallerin bir numaralı sorumlusudur.

Kamuoyunun bilgi edinme hakkı çerçevesinde, konunun muhatabı olan Tarım ve Orman Bakanlığı kamuoyunda oluşan kaygıları gidermek için şarbon vakalarıyla ilgili olarak yaptığı çalışmaları kamuya açık kılmalı, örtbas etmeye çalışmamalıdır.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası

12.Dönem Yönetim Kurulu

 

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…