Dr. Fikret Hacıosman’ın öldürülmesi ile birlikte sağlıkta artan şiddete dikkat çekmek amacıyla TTB’nin çağrısı ile başlayan “Sağlıkta şiddet yasası” nöbeti son buldu.
Türk Tabipler Birliği (TTB) sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son bulması ve “Sağlıkta şiddet yasası” çıkarılması talebi ile Türkiye’nin bir çok illinde nöbet başlattı. Kadıköy Beşiktaş İskelesi önünde gerçekleştirilen nöbet eylemi bugün son buldu. Eyleme bir çok siyasi parti ve sivil toplum örgütü destek verirken eylemde iktidarın şiddeti önlemek için harekete geçmesi çağrısında bulunuldu.
Eylemde ilk olarak konuşan İstanbul Eczacı Odası başkanı Cenap Sarıalioğlu söz alarak şiddetin sadece hastanelerde yaşanmadığını vurguladı. Sarıalioğlu, “Sağlıkta şiddet, sağlıkta dönüşüm ile başlayan ve tırmanarak devam eden bir sorun. TTB’nin dört yıl önce hazırladığı raporda, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının yeniden düzenlenmesi, yasanın çıkma zorunluluğu ve en önemli madde olarak yer alan siyasilerin sözlerinin düzenlemesi maddesi yer alıyor. Sağlık hizmetlerinin sorunsuz olarak ilerlediğini, dikensiz bahçe olarak tanımlayan siyasi iktidar söylemlerine dayanan insanlar kendilerini güçlü hissederek saldırılarda bulunuyor. Bizlerde nöbetlerimizde darp ve tehditler ile karşı karşıyayız. Yasa tek başına çözümleyici değil. Siyasetçiler dillerini biran önce değiştirmeliler” ifadelerine yer vererek sağlıkta dönüşüm projesinin olumsuzluklarına dikkat çekti.
Ardından konuşan Aile Hekimleri Derneği adın Dernek ikinci başkanı Serkan Özbakış ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “2 Ekim günü iş bırakarak yaşanan olaya tepkilerini gösterdik. Çocukluğumuzdan beri hayalini kuruduğumuz beyaz önlükleri artık giymiyoruz. Yaşanan şiddete dikkat çekmek için beyaz önlük yerine siyah önlük giyiyoruz. Biz yaşanan şiddet karşısında çocukluk hayalimizden vazgeçtik. Yasa çıkana kadar siyah önlükleri giymeye devam edeceğiz.”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) adına konuşmasını yapan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “Şiddetin temelinde yatan şey, yaşam hakkına saygı duymayan bir toplumun yaratılmış olmasıdır. İşçilerin, kadınların, çocukların can güvenliğinin olmadığı bir ülkede sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin de dozu ne yazık ki artış gösteriyor. Piyasacı sağlık politikaları şiddet sarmalını daha da güçlendirdi. Toplumu kutuplaştıran, çatışma yaratan şiddet dilinden biran önce vazgeçilmelidir. Yasa tasarısının geçmesi için partimiz elinden geleni yapacaktır” dedi.
Ardından söz alan Dr. Fikret Hacısoman’ın eşi Mutlu Hacıosman, “Bazı boşluklar kolay doldurulur, bazı boşluklar ise zor doldurulur ama benim eşimin boşluğu doldurulamayack. Hem baba, hem eş hem de hekim olarak değerli bir insandı. Eşim çok acı bir şekilde katledildi. Benim burada bulunma nedenim sadece eşim değil onunla gibi şiddete uğramış tüm arkadaşları içindir. Umuyorum bu eylemler ölümlerin durmasına vesile olur” ifadelerine yer verdi.
Eylemde son olarak İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip konuştu. Saip, “Şiddet ortamının son bulmasını istiyoruz. Bunun için yapılacak ilk iş yasanın çıkarılmasıdır. Şiddete neden olan bir sürü şey var. Eğitimden alt yapıya kadar, sağlıkta dönüşümden ticarileşmesine kadar bir çok nedeni anlatmaya çalıştık. Bütün bunların üstesinden gelmek tek bir yasa ile son bulmayacaktır. Bunun için mücadele etmeye devam etmeliyiz. Çarşamba günü siyasi partiler ve Sağlık Bakanı ile görüşmeye çalışacağız. Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kaynak: Yazıyor
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…
