Kapitalizmin ve patriyarkanın kendilerine biçtiği rolleri kabul etmeyen kadınlar, yaşamlarını koruyacak dayanışma ekonomilerine yöneliyorlar. Kadınlar, bir yandan eril tahakküme karşı çıkarken, diğer yandan kadına yönelik şiddete karşı psikolojik ve hukuksal destek alabilecekleri eğitim kooperatiflerinde güçleniyor, meslek kurslarıyla yeni bir iş edinme ve kendi ekonomisini kurma becerisini geliştiriyorlar. Kooperatifler kadınları ekonomik, sosyal ve kültürel alanda geliştirirken, kolektif üretme ve dayanışma kültürünü de yeniden inşa ediyor.
Dünyanın farklı bölgelerinde bir araya gelen kadınlar, bir mücadele alanı olarak kadın kooperatifi deneyimlerini biriktiriyor, alternatif bir sistemi hayata geçiriyorlar. Bu deneyimlerden bazılarını sizler için derledik…
Batı Şeria’daki Filistin şehri Hebron’da kadınlar, el emeği ile ürettikleri ürünlerin satışını yaparak kendilerinin ve ailelerinin geçimlerini sağlıyorlar. Semtlerde kurulan pazarlarda kendi üretimleri olan el işi ürünleri satan kadınlar, 2005 yılında İdna El Sanatları Kooperatifini kuruyorlar. Hebron’da küçük bir kooperatif merkezleri var ve burada kadınlar bir yandan üretimlerini gerçekleştirirken aynı zamanda eğitim programlarına katılabiliyorlar ve merkez kadınlar için bir sosyalleşme alanı sağlıyor. Kooperatif üretimini 8 ayrı şehirden gelen toplamda 150 kadın gerçekleştiriyor. İşgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan kadınların güçlenmesini ve Filistin el sanatlarının yaşatılmasını esas alan kooperatif işgale karşı direnişe de destek sunuyor.
2003 Yılında kurulan kooperatif yoksullukla mücadele etmenin yanısıra bir sosyal hizmet kurumu gibi çalışmakta. Sosyal hizmet uzmanları küçük esnafın ihtiyaçlarını belirliyor, ona bir banka hesabı açıyor, ev içi şiddet ve AIDS gibi bulaşıcı hastalıklarla mücadele konusunda yardım sunuyor. Her bir küçük esnaf sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyor, doğum yaptığında ücret alabiliyor, emekli aylığına bağlanabiliyor. Kooperatif, bünyesindeki kadınlara hijyen, beslenme, ebeveynlik konularında destek sunarken okuma-yazma kursları, bilgisayar kursları gibi konularda düzenli eğitim almalarına imkan tanıyor. Kooperatif için üretilen el emeği elbiseler küçük atölyelerde bireysel olarak dikiliyor ve kadınlar el dikişi, makine dikişi gibi tüm süreçlere hakim oluyorlar. Kadınlar isterse yönetim süreçlerine de dahil olup kalite denetimi, dikiş grubu yöneticisi, satın alma gibi pozisyonlara yükselebiliyorlar. Hindistan gibi kast sisteminin yaygın olduğu bir ülkede iş bölümü ve yönetimde eşitlik bu şekilde sağlanabiliyor. Kooperatif kadınların geleneksel rollerinden sıyrılmasında ve kendileri ve yaşadıkları toplumda bir değişiklik yaratmasında rol oynuyor. Kooperatifte adil ticaret uygulaması yer alıyor. Kadınlar asgari ücretin üzerinde kazanıyorlar. Hindistan ve Nepal’de yaygın bir uygulama olan çocuk işçiliğine kooperatifte yer verilmiyor. Kadınların istikrarlı bir gelir sağlaması çocuk işçiliğiyle mücadelede önemli rol oynuyor. Mata ürünleri 50 eyalette ve 12 ülkede satılıyor.
Kahire’nin 300 km uzaklıktaki Al-Tod köyündeki kadınlar, köyde tarımı geliştirmek, sulama kanallarını kontrol etmek ve köylerinin kalkınmasını sağlamak amacıyla Al Tod Köyü Tarım Topluluğunu Geliştirme Çiftçiler Birliği’ne üye olmuşlar. Birliğin topraklarla ilgili kararları erkeklerin vereceği yönünde bildirimlerinin ardından kadınlar söz sahibi olmak için uğraşırlar ancak sancılı geçen yıllardan sonra 26 kadın Birlik’ten ayrılarak, üretimi ve yönetimi ortaklaşa gerçekleştirecekleri sığır yetiştiriciliği kooperatifi kurmuşlar. Kadınlar sığır yetiştiriciliği ile hem ekonomik özgürlüklerini kazanmışlar hem de kooperatife ürün alınmasından ürünlerin satışına dek pek çok konuda söz sahibiler.
Uzun bir eğitim ve hazırlık sürecinden sonra Guetemala’daki Maya Yerlisi 22 kadın 2008 yılında Ut’z Bat’z Kadın Kooperatifini kurmuşlar. “Ut’z Bat’z” Maya dilinde “iyi iplik” anlamına geliyor. Bat’z, simgesel olarak hayatını kendi eline almak anlamına geliyor ve aynı zamanda Maya takviminde bir gün. Kadınlar bu günde kendi diktikleri geleneksel kıyafetlerini giyiyorlar ve Maya kimliğini onurlandırıyorlar. Kooperatifteki kadınlar diktikleri yerel kıyafetlerde en iyi ipliği kullandıklarını, el dokuma kumaşlarda kök boyası kullandıklarını ve kesinlikle zehirli kimyasallar içermediğini belirtiyorlar. Ürettikleri ürünleri yerel pazarlarda satan kadınlar, aynı zamanda çocuk ve büyük eğitim programları düzenleyerek kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlendirilmesini hedefliyor.
Peru’nun belki de en renkli kasabası Ccaccaccollo’da kadınlar fon alarak yerel giysilerin yapıldığı dokuma kooperatifi kuruyorlar. 2005 yılında kurulan kooperatifin 55 kadın ortağı var. Kadınlar aynı zamanda gelen turistlere yünün eğrilmesinden, ipin kök boyalarla boyanması ve tezgahta kumaşın dokunmasına kadar kumaşın hikayesini öğrenebilecekleri turlar düzenliyorlar. Kooperatif olarak Lama ve Alpak yünlerinden ürettikleri kaliteli tekstil ürünlerini kasabadaki dükkanlarında turistlere satıyorlar. Kasabada unutulmaya yüz tutan geleneksel dokuma sanayi yeniden canlanırken, kadınlar arasında okur yazarlık artmış ve kadınlar elde ettikleri gelirlerle çocuklarının üniversiteye gitmesini sağlamışlar.
2010 Yılında Çıplak Ayaklar İnisiyatifi’nin yerelde yaptığı bir toplantıda Yooren kadınları bir fırın açarak ekmek yapmak istediklerini belirtmişler. İnisiyatif, kadınlardan gelen bu talebi değerlendirerek mali olarak ve gönüllü emek vererek desteklemeye karar vermiş. Ardından bir fırın dükkanı açılmış, kadınlar ekmek yaparak satmaya başlamışlar. Açılan dükkanın ismini dişi aslanlar anlamına gelen Molta olarak belirlemişler. Ayrıca Yooren kadınlarına bir de dikiş makinası alınmış, kadınların meslek edinmeleri ve burada ürettikleri ürünleri satarak aile gelirine destek olmaları sağlanmış. Çıplak Ayaklar İnisiyatifi kadınlara dikiş ve ekmek yapım konusunda eğitim desteği sağlamış. Kasabada üretilen ürünlere, satış kanalı bulunmasını sağlamış ve kadınların resmi bir kooperatif çatısı altında çalışmasına olanak sağlamış. İnisiyatif 5 yıl gibi bir süre bu çalışmalara destek verdikten sonra sorumluluğu 9 kadına bırakarak kendini geri çekmiş. Kadınlar kooperatifte 2 aylık rotasyonlarla çalışıyor ve ailelerini geçindirecek iyi bir ücret alıyorlar.
Petra Kadın Kooperatifi, Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı desteğiyle 1983 yılında 24 kadın ortakla kurulmuş. Şimdilerde toplam 36 ortağı olan kooperatifte kadınlar konaklama hizmeti veriyorlar. Köyün farklı noktalarına dağılan tesisler her türden konaklama ihtiyacına cevap verecek nitelikte. Kadınlar ayrıca kendi pişirdikleri yemekleri satışa sundukları bir lokantayı da işletiyorlar. Kooperatif kadın istihdamını artırmak, kadınları ekonomik yönden güçlendirmek ve bölgeye gelen turistlerin ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla kurulmuş.
Timbaktu Kollektifi kırsal kesimdeki kadınlar için sürdürülebilir alternatif ekonomiler kurmanın, kadınları güçlendirmenin bir yolu olduğunu düşünerek 1992 yılında bir çalışma başlattı. Chennekothapalli çevresindeki 10 köyde topluluk destekli tasarruf programı ile sadece kadınların kullanımına açık bir fon yaratmayı hedefledi. Başlangıçta 30 kadının düzenli para yatırmasıyla kurulan fon, kadınlar tarafından yönetiliyor ve sadece kadınlara düşük faizli ihtiyaç kredisi sunuyor. Yıllar içinde büyüyen çalışma 4 ayrı kooperatifin üst birlik oluşturmasıyla kadınlar tarafından idare edilen Mahasakthi Federasyonu’na (MATCS) evrildi. 2008 Yılında kurulan üst birlik kadınların ekonomik olarak güçlenmesini ve kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmasına yardım ediyor. Yaklaşık 17.000 üyesi olan federasyon 168 köyde kadınlara destek sunuyor.
Namibya’nın kuzeyindeki köylerde bulunan kadınların kurduğu Eudafano Kadın Kooperatifi, kozmetik olarak kullanılan marula yağı üretiyorlar. Marula bir ağaç ve bölge halkının kuraklıkta hayatta kalmasına destek sunuyor. Afrika’nın en kurak mevsiminde meyve veren bu ağacın meyvelerinden elde edilen marula yağı, vücut yağlarından, ruja pek çok kozmetik üründe kullanılıyor. Bölge kadınlarının en büyük güzellik sırlarından biri olan marula yağı geleneksel yöntemlerle üretiliyor. Kadınların yönetimindeki kooperatifte kadınlar bir yandan ürünlerinin satışını yaparken diğer yandan aile ekonomilerine de katkı sağlıyorlar.
Masai kadınları kurdukları kooperatifle geleneksel boncuk takı, folklorik kıyafetler ve küçük hayvancılık yapmak için birbirlerine destek oluyorlar. Kooperatifte elde edilen gelirlerin % 70’i kadınlara ödenirken, % 30’u kooperatif çalışmalarına ayrılıyor. Kooperatifle birlikte kadınlar bir yandan ekonomik gelir elde ederken diğer yandan genç kadınların eğitim almasını, hayatlarıyla ilgili konularda kendi kararlarını vermeyi, kadın sağlığı konusunda bilinçlenmeyi de öğreniyorlar. Kooperatifin eşitlikçi bir yapı olduğunu düşünen kadınlar sosyal ve kültürel yönden de güçleniyorlar.
Khenifra Kadın Kooperatifi, Faslı kadınların geleneksel djellaba üretimi için 2007 yılında kurulmuş bir kooperatif. İpliklerden el işçiliğiyle üretilen boncuklara djellaba deniliyor. Eskiden daha çok düğme olarak kullanılırken, bugün giysi süslemesinde ve takı yapımında kullanılıyorlar. İpliklere ise yerel dilde sabra deniliyor ve bunlar Fez’de yetişen bir ağaçtan elde edilen bitki liflerinin kurutulup, doğal yöntemlerle boyanması ile elde ediliyorlar. Kadınlar, 1 adet djellabayı 10 dakikada üretiyorlar. Kooperatiften önce kadınlar ürettikleri djellaba için çok düşük ücretler alırken, kooperatifle birlikte daha az üretim yapmalarına karşın ücretlerinde ciddi bir artış meydana gelmiş. Djellaba üretimi eskiden fakirliğin sembolüymüş, şimdilerde ise kadınların güçlenmesinin sembolü olmuş.
Toplumun en savunmasız kesimleri için, öz güven geliştirme, yönetim becerilerini artırma ve hayatını geçindirmenin bir aracı oluyor kooperatifler. Kooperatifler kendi emeği üzerinde söz hakkı edinme, demokratik ve eşitlikçi yapıları nedeniyle tercih ediliyor genellikle. Pek çok durumda kadınların görünmez emeği kooperatifle bir iş modeline dönüştürüldüğünde, kadının düzenli ücret almasını, eğitim ve sağlık olanaklarından yararlanmasını, çocukları ve ailesi için sosyal hizmetlerden faydalanmasını sağlıyor.
Kadınlar kooperatiflerde örgütlenerek hem ekonomik ve toplumsal alanda güçleniyorlar hemde tecavüz, şiddet, taciz konularında hukuki ve psikolojik destek alabilecekleri, kendilerine yeni bir yaşam kurabilecekleri güce kavuşuyorlar. Dünya genelinde çok farklı kadın kooperatifleri var. Kooperatif ürünleri bölgeden bölgeye göre değişse de tarımdan tekstile, kozmetikten geri dönüşüme dek geniş bir yelpazede kadınlar iş birliği güç birliği yapıyorlar.
Kaynak: Bir Mücadele Alanı Olarak Kadın Kooperatifleri – I
http://isyandan.org/makaleler/bir-mucadele-alani-olarak-kadin-kooperatifleri-i/
https://www.sunbula.org/page.php?id=5571y21873Y5571
Aseela Kadın Kooperatifi 2004 yılının sonbaharında, kır işçisi kadınların ve mülteci kamplarında kalan kadınların düzenli gelir elde etmesi amacıyla bir araya gelen 16 kadın tarafından Beytüllahim’de kuruldu. Kooperatif, mülteci kamplarında kalan Filistinli kadınları güçlendirmeyi ve İsrail ablukası nedeniyle daralan pazarı uluslararası topluluk ve kolektiflere ulaştırmayı hedefliyor.
Aseela Kadın Kooperatifi gıda, vücut bakımı, ve tıpta kullanılmak üzere 3 ayrı çeşit zeytinyağı ve bu yağdan elde edilen ve çiçek, baharat ve bitkilerin kullanıldığı sabunlar üretiyor. Yanı sıra el dokuma havlu üretimleri var.
Kadınlar kuruluşu takip eden yıllarda kooperatif binası, ekipman ve kredi gibi eksiklerini tamamlayarak 2006 yılı baharında saf zeytinyağından üretilen sabunları üretmeye başlamışlar. Daha çok atık yağlardan sabun üretilse de Aseela saf zeytinyağından sabun yapılması gerektiğini vücut sağlığı için bunun önemli olduğunu söylüyor.
Kadınlar Filistin’in bir parçası olan geleneksel zeytinyağı üretimini devam ettirmek ve işgal altındaki topraklarda güzel gelişmelerinde olabileceğini göstermek istediklerini söylüyorlar. Aseela kooperatifi kadınları Filistin direnişine de destek oluyorlar…
Anou Hizmet Kooperatifi, Fas’ta kurulmuş ulusal düzeyde bir kooperatifidir. Anou Fas’ta konuşulan bir dil olan Tashelheet’de su anlamına geliyor. Kooperatif, evinde üretim yapan kadınlara, kadın kooperatiflerine kurmuş olduğu yaygın ağ üzerinden doğrudan aracısız satış imkanı sunuyor. Kadınlar kooperatiften ürünlerini (halı, şal, kumaş vb.) nasıl satacaklarına dair bir eğitim alıyor ve ürünlerinin fotoğraflarını çekerek kendi belirledikleri rakamlarla ürünlerini siteye yüklüyorlar. Bunun için kooperatif binasındaki bilgisayarlardan veya telefonlarından bir ara yüz ile kendileri için açılan hesabı kullanıyorlar. Sonrasında satışa çıkardıkları ürünler satıldığında telefonlarına adres ve alıcı bilgilerini içeren bir sms geliyor. Anou Kadın Hizmet Kooperatifi ürünler üzerine üreticinin belirlediği fiyat üzerinden yüzde 12 masraf payı ekliyor ve bu masrafında hangi harcamalarda kullanıldığını sitesinde şeffaf olarak gösteriyor. Kooperatif okuma yazma bilmeyen kadınların gönderilerini göndermesine destek oluyor. Kadınlar kooperatif sayesinde ürünlerinin adil fiyatlarla tüketicilere ulaştığını ve kendi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kazanç sağladıklarını ifade ediyorlar.
Raches Kadın Kooperatifi 2009 yılında, İkaria adasında 11 kadının örgütlenmesiyle kuruldu ve bugün 7 kadın geçimini bu kooperatiften sağlıyor. Kooperatifte ev yapımı tatlılar, kurabiyeler, kekler üretiliyor. Kooperatif ortağı kadınların sabun gibi, kilim, bez çanta vb. el dokuma ürünleri gibi üretimleri de ayrıca dükkanda satılıyor. Kooperatif, Almanya, İtalya, Yunanistan gibi farklı kültürlerden gelerek İkaria’da yaşamayı seçmiş kadınlardan oluşuyor.
Kooperatifin, Ikaria’da üretilen yerel ürünlerle ve üreticilerle çalışmak, geleneksel yemek tariflerini yaşatmak, bölgedeki kadınlara istihdam sağlama gibi hedefleri var. Kadınlar ada kültürünü yaşatmak istiyorlar ve adada yapılan üretiminde en büyük alıcısı konumundalar. Yılda yaklaşık 2 ton meyve ve sebze alıyorlar. İkaria adasında su, elektrik gibi konularda aksaklıklar yaşansa da kadınlar, adayı terketmek yerine ekolojik tarım ve turizmi geliştirme hedefindeler. İleriye yönelik uluslararası mutfak projeleri var…
Mali’nin 12 bin nüfuslu kasabası Yanfolila, kasabasında 2004 yılında kurulan Dijiguiya Kadın Kooperatifi’nde kadınlar, kasabanın en büyük artı değeri olan mango ve papaya ağaçlarını yetiştiriyor ve meyvelerinden reçel yapıyorlar. Dijiguaya Bambara dilinde umut anlamına geliyor. Kooperatif kurulmadan önce kadınlar evlerindeki kömür sobalarında tencerede reçel üretiyorlarmış.
Mali hükümeti ve Birleşmiş Milletler Yardım Fonu tarafından verilen fonlarla kooperatif meyve işleme tesisi kuruluyor. Kooperatif kurulduktan sonra reçel üretimi on kat artıyor.15 Kadına istihdam sağlayan Kooperatif kır işçisi kadınları güçlendirirken, ailelerini geçindirecek ücreti almalarını sağlıyor. Kadınlar hali hazırda 150 bin ton olan reçel üretimini 300 bin tona çıkararak daha çok kadına istihdam sağlamayı hedefliyor.
Oitedie Kadın Kooperatifi Bolivya’nın Puesto Paz bölgesinde yaşayan Ayoreo Yerli halkından dokumacı kadınlar tarafından 1999 yılında kuruldu. Kooperatif temelde geleneksel dokuma kültürünün yaşatılması ve yerli kadın kimliğinin güçlendirilmesini esas alarak, Yerli geçmişlerinin yadigarı olan bir orman bitkisi olan dajadie ağacından elde ettikleri liflerle, geleneksel motiflerle dokudukları çantaları üretiyorlar.
Öncelikle dajudie bitkisinin uzun dalları kesiliyor, sonra dikenleri saplarından ayrılıyor. Dalın etli kısmı çıkarılarak ince lifler haline getiriliyor. Yıkanıp kurutulduktan sonra eğrilerek esnek ve güçlü bir iplik elde ediliyor. Elde edilen iplikle nakış işler gibi iğne ile çantalar dokunuyor. Sadece bir çanta yapmak için kullanılacak ipin oluşturulma süresi 1 hafta, çantanın dokunması 3 hafta sürüyor.
Tasarımlar bağlı bulunduğu klanın geleneksel motiflerini içerecek şekilde 7 ana kategoriye (Chiqueno, Cutamijño, Dosapei, Etacore, Nurumini, Picanerai ve Posiño’yu) ayrılıyor. Günümüzde bu motifler dışında da motifler kullanılıyor. Çantalarda 4 ağaç türünden elde edilen kök boyalar kullanılıyor, ayrıca ara tonlar için meyvelerde kullanılıyor.
Kooperatif, ürettiği çantalar aracılığıyla kadınlar için istikrarlı bir gelir kaynağı sağlıyor ve şu an kooperatiften geçimini sağlayan 45 kadın bulunuyor. Kadınlar kooperatifte birlikte üretmenin yanı sıra kadın hakları, cinsellik, sağlık, çevre gibi konularda konuşuyor, kooperatifin nasıl daha çok kadına istihdam sağlayacağı üzerine kafa yoruyorlar.
SSI (Servicios Sociales Integrados Sociedad Cooperativa) Kooperatifi, evde bakım hizmeti veren kadınlarla dayanışmak ve kadınlara güvenceli istihdam sağlamak amacıyla 35 kadın ortak tarafından 1986 yılında Bilbao’da kurulmuş. Kooperatif sayesinde kadınlar bakım hizmetlerini daha iyi organize etme ve bölgeden gelen taleplere hızlı yanıt verme yeteneklerini geliştirmişler.
Kooperatif, kar amacı gütmeyen dernek (Aurrerantz) sosyal kooperatif (Euskarri) tıbbi laboratuvar (HomeCarelab) olmak üzere 3 ana bölümden oluşuyor. SSI Kooperatifi, 15 belediyede toplamda 440 kadın işçiye istihdam sağlıyor. Kooperatiften 2.200 civarı yaşlı ve hasta bakım hizmeti alıyor. Hasta ve yaşlılar “evde yardım hizmeti”, “önleme ve rehabilitasyon”, “laboratuvar test ve analiz” paketleri gibi geniş bir yelpazede kooperatiften hizmet alabiliyorlar. Ayrıca teknolojik altyapıları sayesinde bilgisayar destekli psikolojik ve bilişsel uyarım destek hizmetleri veriyorlar. Kooperatif yaşlılar için yenileyici gıda, yaşlılar için engelsiz ev gibi projeler geliştiriyor, yaşlıların katılabileceği çeşitli aktiviteler düzenliyor.
Kendi Hesabına Evde Çalışan Kadınlar Örgütü SEWA işsizlik ve yoksulluk karşıtı bir örgütlenmedir. SEWA Nisan 1972’de sendikal bir örgüt olarak tescil edildi. Sendikal örgüt olarak tanınmasının ardından hızla büyümeye başladı. 1981’den sonra SEWA tamamen bağımsız bir örgüt olarak yoluna devam etti.
Evde çalışan kadınlar örgütlü sektördeki ücretlilerden farklı özellikler taşımaktaydı. Zaten iş gücünün % 90’dan fazlasının örgütsüz olduğu Hindistan’da evde çalışan kadınlar hiçbir koruma mekanizmasından yararlanamıyordu. SEWA’nın kuruluş amacı kadınları örgütlemek ve dört temel güvenceden, iş güvencesi, gelir güvencesi, gıda güvencesi, sosyal güvence (sağlık, çocuk bakımı ve barınak), yararlanmalarını sağlamaktı.
SEWA, emek hareketi, kooperatif hareketi ve kadın hareketinin bir bileşimidir. SEWA kendi kendine çalışan, evde çalışan kadınların hareketidir; yani bir kadın hareketidir; liderleri, kadroları ve kurucuları kadındır. SEWA’nın örgütsel yapısı Hindistan’daki kendi hesabına çalışan bütün kadınlara açık bir örgütlülüğe dayanmaktadır.
SEWA üyeleri ağırlıkla sabit bir işi olmayan yoksul ve ezilen kadınlardan oluşmaktadır. Bunlar küçük satıcılar (sebze, meyva, balık, yumurta satıcıları, işportacı vb.), evde çalışanlar ve kol emekçileridir. 2016 yılı itibariyle SEWA’nın toplam üye sayısı yaklaşık 1,5 milyon civarındadır. SEWA, mücadelesini somut bir hedefe yönelik çok yönlü kampanyalara dayandırmaktadır. Bu mücadelenin temel birimi köy ya da mahalle düzeyindeki toplantılardır.
SEWA bünyesinde süt, esnaf, hizmet, kredi ve toprak tabanlı kooperatifler bulunmaktadır. Kooperatiflere üye sayısı 140 bin civarındadır. Bugünlerde feminist ekonomiyi tartışan, ev işçiliği ve bakım emeğinin güvenceli bir iş kapsamına alınması mücadelesi veren SEWA üyesi kadınlar, düzenledikleri genel grevler, kurdukları kooperatifler ve yarattıkları iş gücü ile yeni bir örgütlenme ve mücadele tarzı olarak ilham veriyor.
Kaynak: Bir Mücadele Alanı Olarak Kadın Kooperatifleri – I
http://isyandan.org/makaleler/bir-mucadele-alani-olarak-kadin-kooperatifleri-ii/
Kaynak: Fersude
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…