Menderes Havzası İnisiyatifi, Uşak’tan ÇEDAY, Avgan Banaz Çayı Yaşatma Derneği, Murat Dağı Koruma Platformu,Uşaklılar Kadın Dayanışması, Aydın Çevre Platformu ve çok sayıda doğasever JES direninişine destek ziyaretinde bulundu.
JES’lerin yaygın olduğu Aydın’da, kanser oranlarının arttığı ve doğa kirliliğinin (su, toprak, hava ve gıda) baş gösterdiği, birinci sınıf tarım arazisine bu tür tesislerin yapılmasının yasal olmadığı gerekçeleriyle projeye karşı çıkan Kızılcaköy sakinleriyle birlikte yürüyüş gerçekleştiren Menderes Havzası İnisiyatifi, projenin iptal edilmesini istedi.
Denizli ve Uşak’tan yola çıkan doğaseverler jandarma ve polisin engeline takıldı. Bir yandan kullanılan aracın kontrolü, bir yandan eylemcilerin GBT kontrolü ile Kızılcaköy’e gidiş engellenmeye çalışıldı. Doğaseverler Kızılcaköy’e ulaşıncaya kadar 7 kez durduruldu. Normalde 1,5 saat olan yol, toplam 5 saati buldu. Bu engeller doğaseverleri yıldırmadı. Yüksek bir moral ve coşku ile Kızılcaköy’lülerle buluşuldu ve yürüyüşe geçildi.
JES’lere karşı Menderes Havzası İnisiyatifi ile birlikte yürüyen Kızılcaköy’lüler “Bu Topraklar Bizimdir Bizim Kalacak”,”Topraklarını Satma”, “Kanser Olmak İstemiyorum”, “Ağaç Yoksa Hayat Yoktur”, “İncirime ve Zeytinime Dokunma” pankartlarını taşıdılar.
Etkinlikte bir araya gelen doğaseverler adına konuşmalar yapıldı. Germencik Çevre Derneği Başkanı Metin Aydın, Menderes havzasındaki kirliliğe odaklanan bir konuşma yaptı. Menderes kirliliğinin çok yönlü olduğu, sanayi atıkları, kanalizasyon atıkları, JES vb. birçok kirleticilerle Afyon ve Uşak’tan başlayan kirliliğin Aydın’da en yüksek düzeye ulaştığına dikkat çekti. Metin Aydın, Menderes suyunun 4. düzey kirliliğe sahip olduğu ve hiçbir amaçla kullanılamayacağı, kirliliğin doğaya ve insanlara olan zararları ile konuşmasını devam ettirdi. Kirliliğin kanserojen olduğunu su, toprak ve gıdalar aracılığıyla kanserojen etkinin yaygınlaştığını sözlerine ekledi.
Menderes havzasında kanserden ölüm oranlarının Türkiye’nin iki katı olduğunu, bunun yanında kirliliğin solunum sistemi hastalıklarına (KOAH), kalp damar sistemi hastalıklarına ve sinir sisteminde sorunlara da yol açtığı Aydın tarafından dile getirildi. Kirliliğin sonuç olarak yaşam süresini kısalarak erken ölümlere neden olduğuna dikkat çeken Aydın, doğada birçok endemik türün yok olmasının da önemli olduğunu vurguladı. Konuşmasının son kısmında JES’lere de yer veren Aydın, kanunlara aykırı ve yeterince denetlenmeden kurulan jeotermal santrallerin, bölge halkının hem sağlığını hem de tek ekonomik geçimi olan tarımı olumsuz etkilediğini ifade etti.
Metin Aydın’ın konuşması sonrası Menderes Havzası İnisiyatifi ve Kızılcaköy’lülerin görüşlerine yer veren ‘serbest kürsü’ye geçildi. Konuşmalarla ilgili kısa videolar aşağıda yer alıyor.
https://youtu.be/OzUaRtOShJU
Kızılcaköy’lüler 30 Ekim 2018’de TBMM’ni ziyaret edecekler. Düğüm 31 Ekim 2018’de çözülecek. ÇED toplantısı bu tarihte gerçekleşecek. Kızılcaköy’lüler ÇED toplantısına destek için tüm doğaseverleri çağırıyorlar.
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…