Edgar Allan Poe, 19 Ocak 1809’da Boston’da her ikisi de oyuncu bir anne babanın ikinci çocuğu olarak dünyaya gelir.

Daha iki yaşına gelmeden babası aileyi terk eder. Çok geçmeden annesi de veremden ölür. Richmond, Virginia’da yaşayan John ve Francis Allan tarafından bakıma alınır ama resmi olarak hiçbir zaman evlat edinilmez. Poe, ikinci ismi olan Allan’ı, bu aileyle yaşadığı yıllarda alır. John Allan ve Poe arasındaki ilişki oldukça çalkantılıdır. John, Poe’ya sert davranır, yazarlık kariyerine karşı çıkar. İkisi devamlı kavga halindedirler. Poe’nun baba figürü olarak gördüğü John Allan ile yaşadığı anlaşmazlıklar onun eserlerine de yansımıştır.

Virginia Üniversitesi’nde okumaya başlayan Poe’nun eğitim masrafları, John Allan’ın kumar tutkunluğu yüzünden karşılanamaz ve Poe, bir yıl sonra eğitimini bırakmak zorunda kalır. Boston’da gazeteci-yazar olarak çalışmaya başlar ama maddi açıdan zorluk çekmektedir. Orduya katılmaya karar veren Poe, ilk şiir kitabı  olan Timurlenk ve Başka Şiirler’i (1827) bu yıllarda yayınlar. Kitap fazla ilgi görmez. 1829’da üvey annesi Francis Allan’ın ölümünün ardından Poe ve üvey babası John Allan arasında kısa süreli bir yakınlaşma gerçekleşse de bu durum çok uzun sürmez ve Poe ile John Allan’ın yolları 1830 yılında kesin olarak ayrılır. Askeriyeye girme kararından pişman olan Poe, 1831 yılında ordudan kendini terhis ettirir.

1835 yılında 27 yaşına gelen Poe, 13 yaşındaki kuzeni Virgina Clemm ile Baltimore’da evlenir. Bu evlilik sırasında akrabalıklarını gizlemiş ve Virginia’nın yaşını evlilik sertifikasına 21 olarak yazdırmıştır.

1845 yılında en ünlü şiiri olan Kuzgun yayınlanır. Poe, bu eserin basılmasıyla bir anda büyük bir üne kavuşur. Kuzgun, kurgu ve yazım teknikleriyle dikkat çeken, bir adamın deliliğe doğru yavaş yavaş ilerleyişini öyküleyici bir dille anlatan bir şiirdir. Bu şiirin birçok farklı yerde tekrar tekrar basılmasının ardından Poe, “Kuzgun” lakabıyla anılmaya başlar. Bu ani yükselişin ardından Boston’daki bir toplantıda yeni bir şiirini tanıtması için çağrılan Poe, yeni bir şiir yazamaz ve eski şiirlerinden birinin başlığını değiştirerek editörlere sunar. Bu olay yüzünden öfkeli pek çok editörün düşmanlığına maruz kalır.

Sivri diliyle yazdığı eleştiri yazılarıyla tanınan Poe, yazarlık kariyeri boyunca pek çok düşman edinmiştir. Şair Henry Wadsworth Longfellow ile arasında geçen polemiğin ardından Poe, kendini edebiyat aleminden dışlanmış bulur. Longfellow, o yıllarda Amerika’da önemli bir edebi figürdür ve Poe bir gazetede yazdığı yazıda sözleriyle açık açık ona saldırmıştır.

Poe, maddi bakımdan da pek ferah bir statüye sahip değildir. Yazdığı eserler için çok az para almaktadır. 1843 yılında yazdığı Altın Böcek adlı öyküsü için aldığı $100 yazarın bütün yaşamı boyunca bir eser başına aldığı en yüksek meblağ olmuştur. Ömrünün sonlarına doğru iyice maddi batağa sürüklendiğinde bile durum değişmez. Editörler onun her koşulda yazacağını bildikleri için ona verdikleri parayı minimum düzeyde tutarlar. Bunda o yıllarda telif hakkı yasasının olmamasının etkisi büyüktür.

Boston’da yaşanan hezimetin ardından Poe’nun hayatını felce uğratan paranoyaları başlar. İnsanların kendisini öldürmeye; yazarlık kariyerini, evliliğini bitirmeye çalıştıklarına inanır. Onun bu ruhsal bunalımları onu alkole bağımlı hale getirmiştir. 1842 yılında karısı Virginia Eliza Clemm Poe’e tüberküloz teşhisi konduğunda Poe, çareyi yine şişenin dibini görmekte bulmuştur. Bazı zamanlar halüsinasyonlar görecek kadar sarhoş olmaktadır. Poe’yu tanıyan çevredeki bazı insanlar onun bir bardak şarap içerek bile körkütük sarhoş olduğunu söylerler. Az miktarda alkol bile ruhsal açıdan yıpranmış Poe’nun zihninde ve bedeninde derin etkiler bırakmaktadır.

Virginia 30 Ocak 1847’de -Kuzgun’un yayınlanmasından iki yıl sonra- ölür. Karısını çok seven Poe, bu ölümün ardından kendine gelemez. 1848 yılında ölümcül düzeyde esrar alarak kendisine  acı veren bu dünyadan kurtulmayı dener. Virginia’nın ölümünün ardından Richmond’a dönen Poe, şair Sarah Helen Whitman ile bir ilişki yaşamaya başlar. Poe’nun paranoyaları bu ilişki süresince doruk noktasına ulaşır. Sarah’ya başka biriymiş gibi mektuplar yazarak kendisini aldatıp aldatmadığını öğrenmeye çalışır, sevgilisine içki içmeyi bırakmak istediğini ama düşmanlarının onu tehdit ettiğini söyler.

Seneler seneler evveldi;

Bir deniz ülkesinde

Yaşayan bir kız vardı, bileceksiniz

Adı Annabel Lee;

Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten

Sevmekten başka beni.”

-Edgar Allan Poe, “Annabel Lee”

 

27 Eylül 1849’da Richmond’dan ayrılarak New York’a gitmek üzere yola çıkan Poe, amacını gerçekleştiremez ve Baltimore’da kalır. Poe’nun ölüm sürecinde yaşananlar bugün hala gizemini korumaktadır. 3 Ekim 1849’da Baltimore’un caddelerinde üzerinde kendisine ait olmayan giysilerle dolaşırken Joseph W. Walker isimli biri tarafından, psikiyatrinin “deliryum” olarak adlandırdığı çılgınlık ve sayıklama halinde bulunur. Derhal Washington College Hastanesi’ne kaldırılır.  Poe hakkında çalışan bazı araştırmacıların görüşüne göre Poe, henüz teşhisi konmamış bir beyin tümörüne sahiptir. Deliryum halleri ve alkol duyarlılığı bundan kaynaklanmaktadır.

7 Ekim 1849 Pazar gün  sabah saat 05:00’te Poe, bu dünyaya veda eder. Bazı kaynaklara göre Poe’nun son sözleri “Tanrım, zavallı ruhuma yardım et.” olmuştur. Ölüm belgesi de dahil olmak üzere tüm medikal kayıtları ortadan kaybolmuştur. Dönemin gazetelerinin çoğu haberlerinde Poe’nun ölüm nedenini “beyin konjesyonu” veya “beyin yangısı” olarak belirtmişlerdir. 1872 yılından beri süre gelen spekülasyon ve dedikodular arasında, delirium tremens, kalp hastalığı, epilepsi, alkolizm, frengi, menenjit, kolera ve kuduz da dahil olmak üzere pek çok hastalık yer almıştır. 8 Ekim günü Westminster Presbiteryen Mezarlığı’nda kendisi için düzenlenen cenaze törenini Rahip William T.D. Clemm yönetmiş ve törene yalnızca 4 kişi katılmıştır. Bu 4 kişi kuzeni Neilson Poe, karısı tarafından akrabası olan Henry Herring, okuldan arkadaşı Z.Collins Lee, meslektaşı Dr. Joseph Snodgrass’ dır.

Edgar Allan Poe adının korunması Baltimore’da bulunan The Edgar Allan Poe Society (Edgar Allan Poe Derneği) tarafından üstlenilmiştir. Poe’nun yaşadığı Baltimore ve Richmond’da iki farklı Edgar Allan Poe müzesi bulunmaktadır.

Yaşarken değeri anlaşılmayan Poe, Amerikan Romantizmi’nin önemli yazarlarından biridir. ABD’nin ilk kısa hikâye yazarlarından olan Poe modern anlamda korku, gerilim ve polisiye türlerinin de öncüsü, Gotik edebiyatın da babasıdır. Bugün birçok araştırmacı tarafından ABD’nin ilk büyük yazarı kabul edilen Poe, hayattayken ne yazık ki sık sık küçük düşürülmüş veya yanlış anlaşılmıştır.

Poe, öykülerinde insanların bilinçaltında yaşattıkları ruh hallerini, korkuları ya da endişeleri başarıyla anlatıp,  aynı duygu, korku ya da endişeleri okuyucuda tekrar tekrar canlandırmaktadır. Eserlerinin çoğu transandantalizme karşı çıkan kara romantizm türüyle anılmaktadır. Eserlerinde zaman zaman ironiye de başvuran Poe, geniş bilgisini öykülerine yansıtarak bilim kurgu türünün de temellerini atmıştır.

Poe, kriptografiyle (metin şifreleme ve deşifre bilimi) yakından ilgilidir. Kriptografi, okunması istenmeyen bilgi, not ya da yazıların şifrelenmesinde kullanılır. Poe, Philadelphia’daki Alexander’s Weekly (Express) Messenger dergisinde konuyla ilgili yazılar yazmıştır. Altın Böcek adlı öyküsü ise edebi anlamda kriptografiye örnektir.

Poe’nun eserleri yalnızca ABD’de değil, dünyanın dört bir yanında pek çok kesimden okuru etkilemiştir. Korku ve gerilim türünün usta yazarı Stephen King, eserlerinde Poe’dan etkilendiğini açıkça dile getirmektedir. Poe’nun etkisi edebiyat camiasının da dışına taşarak popüler kültürde kendisini göstermiştir. Poe’nun eserleri müzisyenlerin şarkılarından, filmlere, tiyatro oyunlarına ve hatta çizgi filmlere kadar sızmıştır. Ünlü çizgi film dizisi The Simpsons’ın Cadılar Bayramı Özel Bölümü’nde Poe’nun ünlü şiiri Kuzgun’a özel bir bölüm ayrılmıştır. Yönetmen Tim Burton’ın Poe’dan esinlenerek yarattığı karakterler azımsanamayacak kadar çoktur. Poe’nun şiirleri için kısa animasyon filmler de oluşturulmuştur.

Poe’nun eserlerinden ve yaşamöyküsünden esinlenilerek pek çok film çekilmiştir. 2012 yılında Hollywood tarafından uyarlanan The Raven (Kuzgun) adlı film şu ana kadar yapılmış en ünlü Edgar Allan Poe çalışmasıdır. Poe’nun eserleri bir araya getirilmiş ve ortaya adeta bir hikaye kolajı çıkmıştır. Filmde Edgar Allan Poe rolünü John Cusack canlandırmıştır.

Kaynak: Gazete Fersude, eskimeyenkitaplar.com

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…