Havaya bağlı her şey’de bu hafta iki konuşma üzerine alınmış notlar var. Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ve 16 yaşındaki iklim grevcisi Greta Thunberg’in bu hafta içinde yaptıkları konuşmalarına dair tutulan notlar şöyleydi:
*Fotoğraf: Vaticannews
Katolik dünyasının ruhani lideri R20 Avusturya Dünya Zirvesi’nden bir gün önce, Vatikan’da Maliye bakanlarına iklim krizi hakkında konuştu.
Giderek aşırı hava olaylarının artmasına değinen Papa Francis şunları diyor,
*Fotoğraf: TRT Haber
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, İklim değişikliğiyle mücadele için kurulan R20 Koalisyon zirvesinde Avusturya’nın başkenti Viyana’da konuştu:
Guterres şunları diyor:
İklim krizinin yarattığı krizi azaltmak ve daha kuvvetli bir direnç için gereken, çok basit hızlı ve derin bir değişikliktir.
Peki bunları nerede yapacağız:
*Fotoğraf: Greta Thunberg Instagram hesabı.
Viyana’da R20 Avusturya Dünya Zirvesi’ndeki konuşması:
“Beni buraya çağırdınız için teşekkür ederim. Size de buraya geldiğiniz için teşekkür ederim.
“Benim adım Greta Thunberg. İsveçli bir iklim aktivistiyim. Son 9 aydır iklim grevi yapıyorum.
“İklim krizini ele alma biçini değiştirmek zorundayız. Adı neyse ona adıyla hitap etmeliyiz. Yani acil durum demeliyiz.
“Eminim buradakiler neler olduğunun farkında. Ama 9 aylık deneyimin sonrasında şunu anladım ki, bir çok insan iklim krizinin farkında değil. Ezici çoğunluk bizim sandığımızdan daha az bilgili.
“Şaşırmayın! 1.5 derece altında kalmanın önemi bize asla gösterilmedi ki, Paris’ Anlaşması’nın anlamı bize anlatılmadı ki…
“Bize tipping point denilen devrilme noktası üzerinden sera gazı emisyonları anlatılmadı. Bize bilgi verilmediler. O yüzden kimse bir şey bilmiyor.
“Doğru insalar tarafından anlatılmadı. Asıl anlatması gereken, liderler tarafından da anlatılmadı. Biz homosapiens sapiens’iz. Hominidi ailesindeniz. Biz primatlarız. Memeliler sınıfındanız ve hayvanlarız.
“Sosyal hayvanlarız biz. Bütün hayvanlar gibi liderlerin peşinde gideriz.
“Son 9 ayda milyonlarca çocuk iklim için okul grevine gitti. İklim krizi için çok büyük ilgi topladı.
“Biz çocuklar lider ya bilim insanları da değiliz maalesef.
“Ama burada liderler var. Tanınmış insanlar, sanatçılar, siyasetçiler, gazeteciler var.
“İnsanlar sizi dinliyor ve etkileniyorlar. Sizin söylediklerinizin izinden gidiyorlar.
“Sizin sorumluluğunuz var. Dürüst olmak sorumuluğunuz ve gerçekleri anlatmak zorundasınız.
“Dünyanın hızla azalmakta olan karbon bütçesini görmek için Keeling Eğrisine bakmak zorunda değil insanlar. Satır aralarını da okumak zorunda değil. Bunları sizin görüp anlatmanız gerekiyor.
“Bu her ne kadar rahatsızlık verici bir şey olsa bile, gerçekleri defalarca üst üste anlatmak zorundasınız.
“Yani çöküşümüzü durdurmak için bunun yeni yeşil ekonomi için yapılmamış olduğunu anlamak ve anlatmak zorundasınız. Bunu anlatmak zorundasınız.
“Bu olağanüstü bir durumdur. İnsanlığın karşılılaştığı en ciddi olağanüstü haldir. Gerekliliklerin yerine getirilmesi gerekir.
“Bu sizin Facebook üzerinde like’layacağınız bir şey değildir. İklim krizini ve ekolojik yıkımı ilk duyduğum zaman inanamamıştım. Kimse bahsetmemişti.
“Nasıl olabilir ki?
“Bu varoluş kriziydi ve bunu öncelik yapmamayı nasıl başardık.
“Eğer bu kadar büyük bir kriz var idiyse, başka hiçbir şey konuşmamamız gerekiyordu.
“Radyoda, televizyonda bundan başka bir şey duymuyor olmamız gerekiyordu.
“Politikacılar da bu kadar ağır bir kriz karşısında gerekeni yapar ve önlem alırlardı, öyle değil mi? Kriz toplantıları yaparlar ve acil durum ilan ederlerdi.
“Ama her seferinde bu iklim krizinden bahsettiklerinde şaşmaz bir şekilde sayısız rakam ve örnek vererek gerekli teknolojiler sayesinde bu işin altında kalkabileceğimiz hissini verdiler.
“Politikacılar, ‘Konu son derece önemlidir, iklim acil durumu lafını da kullanıyor ve tedbirileri alıyoruz’ diyorlar.
“Ama bunu söyledikten bir saniye sonra yeni havalimanları inşa ediyorlar veya onları kömür termik santralleri yaparken görüyoruz. Ardından özel jetlerine atlayıp iklim toplantısı için gitmeleri gereken yere uçuyorlar.
“Bir kriz durumda böyle davranamazsınız. İnsanlar sosyal hayvanlardır ve gerçeklerden kaçamazsınız. Liderler bu şekilde devam etmeye devam ederlerse, acil durumu ve sıradan insanların durumunu anlamaları imkansızdır.
“Belirli izole edilmiş sorunlardan bahsedilip, onlara özgü çözümler getiremezsiniz. Çünkü bu yolla büyük tablonun tamamını görmek imkansız olur.
“Çeşitli tedbirler alarak elektrikli arabalar, güneş panelleri ve bir takım vergiler getirmeyi vaat ederseniz insanlar büyük bir efor sarfetmeden bu krizin çözülebileceğini düşünülebilir.
“Bu son derece tehlikeli de bir şeydir. Çünkü belirli ve spesifik sorunlar meseleyi genel tabloyu görmediği çözmekte yetersizdir.
“Biz artık her şeyi değiştirmek zorundayız. Yeni bir düşünce tarzına kavuşmak zorundayız.
“Umut ve çözüme hasret olduğunuzu biliyorum. Ne var ki, en büyük umut kaynağı ve en büyük çözümü gözünüzün önünde. Her zamanda öyle oldu. Biz insanlar aptal değiliz. Kötü olduğumuz için bütün canlıların hayatını tehlikeye atmıyoruz. Meselenin farkında değiliz.
“Ama bir kere anlarsak, bir kere durumun farkına varırsak eyleme geçeriz ve değiştiririz. Yani kimsenin farkında bile olmadığı çözümler için umut beslersek, o zaman yapılması gereken şey bizi bilgileri bize aktarmanız gerekiriz.
“Şunu öncelikle kabul etmekle işe başlamalıyız; Bütün çözümlerin bilgisi şu an sahip değiliz.
“Şunu itiraf etmemiz lazım; durum kontrol altında değil. Bu muharebeyi kaybettiğimizi de itiraf etmeliyiz. Sayılar ve kelimelerle oynamaktan hemen vazgeçmeliyiz. Çünkü bunu yapacak zamanımız kalmadı artık.
“İklim krizinden bahsederken, Bilim yazarı Alex Steffen’ın sözleri ile, “yavaş gitmek kaybetle aynı şeydir”.
“Ne kadar beklersek bunu geriye döndürmek o kadar zor olacaktır. O zaman da daha fazla zaman kaybına gerek yok. Hemen harekete geçelim, eyleme geçelim.
“İktidarda bulunan insanlar fazlasıyla uzun zamandır beklemeyi tercih ettiler. Ekolojik yıkımla ve geleceğimiz çalarak, onu kar için satarak yakayı da kurtardılar. Bir bedel ödemediler.
“Ama biz genç insanlar artık uyanıyoruz. Size söz veriyoruz. Bunu sizin ‘kaptı kaçtı’ mantığı ile yanınıza kalmasına izin vermeyeceğiz.
“Teşekkürler.”
*Hamiş: Bu açıklamalar 30 Mayıs 2019 tarhli Açık Gazete Programında Ömer Madra’nın birebir çevirisi üzerinden not alınarak kaleme alınmıştır. Tam ve orjinal hallerini aşağıdaki linklerde bulabilirsiniz:
https://news.un.org/en/story/2019/05/1039241
https://www.youtube.com/watch?v=8Xtl4SlFVcY
http://acikradyo.com.tr/podcast/218291
Kaynak: Bianet
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…