Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yeni norm kadro yönetmeliği çıkana kadar yükseköğretim kurumlarına atama yetkisi verilmesinin yeni bir tasfiyeye yol açacağını söyleyen Eğitim Sen, “Üniversitelerin saray vesayetine bağlanmasını, bilim özgürlüğünün ve üniversitelerin kurumsal özerkliğinin yok sayılmasını kabul etmiyoruz” dedi
Eğitim Sen, 12 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 60 gün içinde çıkacak yeni norm kadro yönetmeliğine kadar yükseköğretim kurumlarının atama yetkisini kullanmasına olanak tanıyan düzenleme ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 12 Eylül’de çıkarılmasının 12 Eylül’deki tasfiye ruhunun devamı niteliğinde olduğunu söyleyen Eğitim Sen, bu düzenleme ile üniversitelerdeki kadrolaşma çabalarının hızlandırılacağını ve çok sayıda öğretim elemanının norm kadro fazlası haline gelebileceğini belirtti.
Norm kadro uygulamasının maliyet-verimlilik ilişkisine dayanan piyasacı bir mantığın ürünü olduğunu anımsatan Eğitim Sen’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Özetle, üniversiteler norm kadro uygulamasının siyasi iktidar tarafından makbul görülmeyen akademisyenlerin tasfiyesini, bununla birlikte de yeni rejimin yeni üniversitelerini makbul kadrolarla inşa etmeyi amaçlayacağı bilinmelidir. Üstelik aynı kararname ile cumhurbaşkanı tarafından atanacak rektörlerde “en az üç yıl profesörlük yapmış olma” şartındaki “üç yıl” kriteri de kaldırılmıştır. “Üç yıl” kriterine dahi tahammül edilememesi, siyasi iktidarın arzularının önüne geçecek küçücük sınırlamayı dahi kabul etmediğini gözler önüne sermektedir.
Eğitim Sen olarak, öğretim elemanlarının haklarına darbe indirecek norm kadro uygulamasını, üniversitelerin saray vesayetine bağlanmasını, bilim özgürlüğünün ve üniversitelerin kurumsal özerkliğinin yok sayılmasını kabul etmiyor, örgütlü gücümüzle gerekli adımları atacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Kaynak: Sendika.Org
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…