‘Demiryol’ adlı 1979 yapımı film, Türkiye politik sineması açısından önemli bir yerde durur. Fikret Hakan, Tarık Akan gibi oyuncuların oynadığı, demiryolu işçilerinin direnişi, sendikanın tutumu, dönemin sosyalist hareketlerinin işçi eylemlerine, halka bakışı açısından önemli bir yerde duran filmin en çok akılda kalan sahnesi ise devrimcilerin Migros kamyonunu ele geçirip, gecekondu mahallesine halka dağıtması sahnesidir.

1970’li yıllar, Türkiye açısından önemli gelişmelerin yaşandığı, iç göçün çok yüksek oranlara çıktığı, siyasi olarak, halkın devrimcilere daha çok sempati duyduğu, hem legal alanda hem de illegal alanda devrimci örgütlerle, faşist örgütlerin isimlerinin çok sık duyulduğu bir dönemdi.

Özellikle sosyalist örgütler açısından, büyük darbelerin, büyük eylemlerin olduğunu yıllardı. Türkiye tarihinde halen etkisi devam eden birçok eylem, birçok olay o yıllarda yapıldı. Türkiye de sosyalist harekete damgasını vuran, halen tezleri okunan sosyalist kişiliklerde o yıllarda siyaset sahnesine çıktılar.

İç göçün yoğun olarak yaşandığı 70’li yıllarda, sosyalist örgüt ve partiler büyük şehirlere göç eden halkın barınma sorunu üzerinden onlara inen sosyalistler, evi olmayan insanlara devletin arsalarını vermiş, yıkım için yapılan müdahalelere karşı büyük direnişler geliştirmiştir. (2 Eylül 1 Mayıs Mahallesi direnişi gibi)

Gecekondu mahallelerinde, elektriği, suyu olmayan mahallelerde yaşam mücadelesi veren, büyük şehirlerde tutunmaya çalışan yoksul halka yönelik o dönemlerde yapılan ve 12 Eylül darbe sürecine kadar süren bir eylem tarzı, Türkiye’de illegal bir örgütün yaptığı en yaratıcı eylemlerden biri olarka tarihi geçmiştir.

Dönemin, zengin semtlerinde bulunan Migros marketler zincirine ait kamyonlar, silahlı milisler tarafından ele geçirilip, İstanbul’un yoksul mahallelerine götürülüyor, oradaki halka, kamyondaki erzaklar ücretsiz olarak dağıtılıyordu.

Dağıtım sırasında propaganda da yapan kişiler, bu eylemlerine uzun bir süre devam etti.

Eylemi yapan örgüt, 1975 tarihinde kuruluşunu ilan eden Marksist Leninist Silahlı Propaganda Birlikleri idi.

MLSPB, yaptığı bu eylemlere verdiği ad ile de sol literatüre yeni bir deyimde kazandırmış oluyordu.

“Kamulaştırma”

Eyleme kamulaştırma adının verilmesinin en önemli açıklaması ise, erzakların hiçbirinin örgüt tarafından alınmayıp, direk halka dağıtılmasıydı. Örgüt daha sonra yaptığı banka soygunlarına da kamulaştırma adını verecekti. Örgüt, bu tarz eylemler ile halk arasında da büyük bir sempatiyle karşılanmış, döneminin diğer örgütlerinin tersine hem silahlı mücadeleyi temel alıp hem de çok silah kullanmadan ses getiren eylemlere imza atmıştır.

Migros kamyonlarının ele geçirilip halka dağıtılması eylemlerinin tarihleri hakkında genel bilgiler çok az, ancak bu tip soygunların ve halka erzak dağıtımının 1980 baharına kadar devam ettiği biliniyor.

12 Eylül darbesi ile birlikte sona eren bu tip eylemler, Türkiye sosyalist tarihinde kendine özgü bir yeri de aldı.

Kaynak: Gazete Fersude

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…