Ankara İSİG Meclisi, Ankara’da işçi sağlığı ve iş güvenliği, istihdam koşulları ve yaşanan iş cinayetlerine ilişkin hazırladığı raporuyla Ankara’nın sicilini ortaya döktü. Rapora göre Ankara, sendikalaşma oranının en düşük olduğu 23’üncü en çok iş kazasının yaşandığı 3’üncü il konumunda

Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, işçi sağlığı ve iş güvenliğini doğrudan etkileyen yapı ve koşulları, Ankara’nın sermaye yapısı, Ankara’da ücretler; Ankara’da kadın, çocuk ve mülteci işçilere özgü çalışma koşulları, Ankara’da işçi sağlığı ve iş güvenliği, 2013 yılının başından başlayarak 2018’in Eylül ayı sonuna kadar yaşanan iş cinayetleri ve son olarak da Ankara’da sendikalaşmayı ele alan bir rapor yayımladı.

Rapora göre Ankara’da resmi olarak 1 milyon 900 bin kişi istihdamda yer alıyor ki bu sayı Türkiye’deki toplam istihdamın yüzde 7’sinin Ankara’da olduğu anlamına geliyor. Bu bağlamda Ankara’da istihdamın en düşük olduğu 27’nci il konumunda. İstihdam yapısı açısından 2017 yılında istihdamın yüzde 73,2’sini hizmet sektörü, yüzde 23,6’sını sanayi, yüzde 3,2’sini ise tarım sektörü oluşturuyor.

İşsizliğin en yüksek olduğu 15’inci il

İşsiz sayısı her geçen gün artarken 250 bin işsizin bulunduğu Ankara, işsizliğin en yüksek olduğu 15’inci il konumunda. İşsizlik oranı yüzde 10,9 ile 11,4 olan Türkiye ortalamasının üzerinde. Ayrıca memur kenti olarak bilinen Ankara, işçi kentine dönüşmekte. Bununla birlikte diğer şehirlere oranla görece “güvenceli istihdam”ın yoğun olduğu bir kent olarak bilinirken bu durum pek çok alan bakımından değişiklik göstermekte.

Rapora göre kayıtlı işgücünün neredeyse üçte ikisi 15-34 yaş arası genç işgücü. İşsizlik oranı da gençler bakımından oldukça yüksek. Ankara’da işçilerin en çok şikayetçi  olduğu konular ise sırasıyla şöyle:

  • Aylık ücretin verilmemesi
  • Kıdem tazminatlarının ödenmemesi
  • Fazla çalışma ve ücretini alamama
  • Yıllık ücretli izin hakkını kullanamama
  • İhbar tazminatlarının verilmemesi
  • Hafta tatil ücretinin verilmemesi
  • Resmi tatil ücretinin verilmemesi.

Sanayi bakımından önemli kentlerden biri olan Ankara’da sağlık hizmetleri (ilaç ve hammadde), savunma sanayi (otomotiv ve tarım aletleri), hizmet, mobilya ve ağaç işleri sanayide ön planda yer alıyor. Ankara’da bulunan yedi organize sanayi bölgesi (OSB) ve 13 sanayi sitesi ilin sanayisini belirlemektedir. İnşaat sektörü bakımından da önemli bir yer tutan Ankara’da orta ve küçük ölçekte toplamda 192 adet inşaat şirketi faaliyet göstermekte.

Her ne kadar kamu işyerlerinden kaynaklı ücretlerin ortalamanın üstünde olduğu düşünülse de rapora göre Ankara’da, kamuda 2018 yılına kadar ağırlıklı istihdam olan taşeron işçilerin ücretlerinin düşüklüğü, hem de kadrolu işçi-memur sayısının giderek azaltılıp güvencesiz ve düşük ücretlerle çalışmanın kamuda da yaygınlaşması sebebiyle giderek değişmekte.

Kamudaki  işçiler ve İŞKUR’un kursiyer olarak çalıştırdığı işçilerin ücretleri asgari ücret seviyesinde. Özel sektörde daha orta ölçekli işyerleri dışında pek çok alanda asgari ücret seviyesinde ya da bunun biraz üzerinde. Kadın işçiler ise hem ev işleriyle bağlantılı işlerde çalıştırılıyor, hem de daha az ücret alıyor. Çocuk işçiler ve göçmen-mülteci işçilerse pek çok aynı işi yapan yetişkinlerin aldığı ücretin yarısı ya da daha azını alıyor.

Çocukların sokakta çalışmaya başlama yaşı ortalaması 10,26

Çocuk işçiliğin yüksek olduğu Ankara’da çocuklar yoğun olarak Ostim, Sincan gibi OSB’lerin kurulu bulunduğu alanlarda ve bunların yanı sıra atık toplama ve mendil satma üzerine yoğunlaşan “sokakta çalışma” işlerinde çalışıyor. Sokakta çalışmaya başlama yaşı ortalaması ise 10,26 ve çalışan çocukların çoğu okula devam edemiyor. Sokakta çalışan her 10 çocuktan 4’ü fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. 2016’da Ankara’da çıraklık sigortası kapsamında çalıştırılan 83 bin 348 çocuk bulunuyor.

Kadınlar ucuz, geçici, niteliksiz işlerde güvencesiz bir şekilde çalışıyor

Rapora göre Ankara’da tam zamanlı çalışan 445 bin, yarı zamanlı çalışan 86 bin kadın bulunuyor. Kadın istihdamı görece yüksek olsa da genel olarak ucuz, geçici ve niteliksiz işlerde yoğunlaşıyor. Kamu dışında kadınların büyük bölümü küçük işletmelerde ve atölyelerde, ev işlerinin uzantısı işlerde çalışıyor. Kadın işçiler, erkek işçilere göre daha az ücret alırken, daha güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor ve ayrımcılığa uğruyor. Ankara, kadınlar bakımından kayıt dışı çalışma ve ev eksenli çalışmanın oldukça yaygın olduğu bir il. Kadın işçilerin sağlıklarını doğrudan etkileyen ve daha ziyade işçilerin maruz kaldığı risklerin başında ise işyerinde ayrımcılık, cinsel taciz, mobbing ve şiddet geliyor.

Mülteciler ve göçmenler sosyal güvence olmaksızın, riskli çalışma koşullarıyla karşı karşıya

Ankara’da 130 bin civarında kayıtlı göçmen ve mülteci olduğu, çalışma izniyle çalışan 9 bin 888 mülteci/göçmen işçi bulunduğu bilinmekte. Göçmen ve mülteciler sosyal güvencesi olmaksızın, düşük ücretli, riskli çalışma koşulları ile karakterize kayıt dışı istihdamla karşı karşıya. Göçmen ve mülteci işçiler en çok mobilya, inşaat, metal, gıda, tarım gibi işkollarında istihdam edilmekte. Göçmen ve mültecilerin çalıştığı yerlerin başında ise Siteler geliyor. Göçmen ve mülteci işçiler, yerli işçilere kıyasla daha düşük ücretle çalışıyor.

İş kazalarında 3’üncü sırada, SGK’ye göre ise hiç iş kazası yok

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına göre Ankara’nın iş kazası başlığında, iller içerisindeki sıralaması geçtiğimiz yedi yıl boyunca çarpıcı bir biçimde artmış durumda. 2010’da en fazla iş kazasının yaşandığı 7’nci il olan Ankara, 2016’da 3’üncü sıraya kadar çıkmış durumda.

En çok meslek hastalığı tanısı konulan 4’üncü il

Ankara, en çok meslek hastalığı tanısı konulan 4’üncü il konumunda. 2016’da 30 meslek hastalığı teşhisi konulan Ankara’da Türkiye’de 2016 yılında Ankara’da 8 bin ile 24 bin meslek hastalığı tanısı konulması gerekirdi. SGK kayıtları, 2016’da Ankara’da meslek hastalıklarına bağlı ölümlerin sayısı resmi olarak “0” olduğu söylemektedir. Oysaki  ILO hesaplamasına göre yalnızca 2017 yılında Ankara’da en az 396 meslek hastalığına bağlı iş cinayeti olması gerekirdi.

2013’ten 2018’in Eylül ayına kadar 300 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti

Rapora göre 2013’ün başından 2018 yılın Eylül ayına kadar 300 emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 2013’te 26, 2014’te 56, 2015’te 44, 2016’da 72, 2017’de 66 emekçi yaşamını yitirdi. 2018’in ilk 9 ayında ise en az 35 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin 25’i kadın, 9’u çocuk, 11’i ise mülteci-göçmen işçilerdi.

Ankara’da en çok iş cinayeti inşaat ve yol yapımında, taşımacılıkta, metal işkolunda ve tarımda olmuştur. Ankara’da en çok iş cinayetinin gerçekleştiği işkolları güvencesiz ve sendikasız çalışmanın yoğun olduğu işkollarıdır. En fazla iş cinayeti inşaatlarda yaşanmış, her 4 iş cinayetinden birisi inşaat işkolunda gerçekleşmiştir.

Taşımacılık ölümleri inşaat sektörüyle de iç içe değerlendirilmesi gereken ve büyük çoğunluğunun servis başı para alma, iş yetiştirme ve performans usulü çalışma yüzünden gerçekleşen trafik kazası sebepli iş cinayetleridir. 26 işçinin iş cinayetinde öldüğü metal işkolundaki ölümler daha çok Ostim ağırlıklı olmak üzere OSB’lerde yaşanmış, pek çoğu küçük işletmelerde olmasına karşın büyük işletmelerde ve kamuda da iş cinayetleri yaşanmıştır.

Ankara’da yaşanan iş cinayetleri en çok düşme, trafik kazası, ezilme, düşme, kalp krizi, silahla vurulma, patlama ve göçük sebebiyle olmuştur. Ankara’da yaşanan iş cinayetleri merkez ve çevre ilçelerin nüfusları ve işgücüyle orantılı düşünüldüğünde, iş cinayetlerinin daha çok çevre ilçelerde yaşandığı görülmekte.

2013’ten bu yana 25 kadın, 9 çocuk, 11 mülteci-göçmen çalışırken öldü

2013-2017 yılları ile 2018’in ilk 9 ayı toplamında arasında Ankara’da en az 25 kadın emekçi iş cinayetlerinde yaşamını kaybetmiştir. Kadın iş cinayetleri en çok savunma, ardından tarım sektöründe yaşanmıştır.

Rapora göre  2013 yılının başından, 2018’in ilk 9 ayının sonuna kadar Ankara’da en az 9 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. Çocukların çalıştığı sektörler ile iş cinayetlerinin yaşandığı sektörler paralellik göstermekte. En çok çocuk iş cinayeti inşaat ve tarım işkollarında gerçekleşti.

Ankara’da 2013 yılı başından 2018’in Eylül ayı bitimine kadar en az 11 göçmen/ mülteci çalışırken yaşamını yitirmiştir. Mülteciler için yaygın çalışma alanı atık toplayıcılık, inşaat, taşımacılık ve tarım iş cinayetlerinin de en fazla yaşandığı alanlar olmuştur.

Ankara sendikalaşmanın en düşük olduğu 23’üncü il

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2016 Temmuz istatistiklerine göre Ankara’da toplam 1 milyon 994 bin 671 işçi varken, bu işçilerin 117 bin 324’ü sendikalıdır. Yüzde 9,82 sendikalaşma oranıyla sendikalaşmanın en düşük olduğu 23’üncü il olan Ankara’da kadın işçilerin sendikalaşma oranı ise yüzde 6,63 ile genel sendikalaşma oranının çok daha altındadır.

Raporun tamamına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Kaynak: Sendika.org

  • Hakkımızda
  • Künye

 

Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…