Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’a göre, Kılıçdaroğlu’na linç ‘Anayasal protesto hakkı’. Anneler, avukatlar ve vekiller ise yaşamı savundukları için ‘terörist’ denilerek polis ‘linci’ne maruz kalıyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Ankara’nın Çubuk İlçesi Akkuzu Mahallesi’nde düzenlenen asker cenazesinde yapılan organize linç saldırısında AKP-MHP’nin tutumu kuşkuları artırıyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli Kılıçdaroğlu’nu suçlayarak “o yumruğu hak edecek ne yaptın” derken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da HDP ile ‘işbirliği’ne dikkat çekerek linci meşrulaştıran, adeta üstelenen açıklamalarda bulunmuştu. Bu ikiliye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da dahil oldu.
Örtülü üstlenme
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Kılıçdaroğlu’na yönelik linç saldırısını adeta savundu. Altun, “Ülkemizde protesto hakkı, anayasal koruma altındadır. Yaşanan olay sırasında bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete başvuranlarla ilgili adli süreç zaten başlatılmıştır. CHP Genel Başkanı’nı protesto eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Birileri Erdoğan nefretinden dolayı bu teröristlerin siyasi uzantılarını desteklemeyi, onlarla ittifak kurmayı kendilerine yediriyor olabilir ancak halk bu işbirliğini kesinlikle hazmedemiyor” dedi. Altun, CHP’ye HDP ile seçimi kazanmanın ve demokratik güçlerle işbirliği yapmanın bedelini ödettik, ödetiriz mesajı verdi. Altun, “Bu toplumsal öfkenin kaynağına inmeliyiz. CHP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile kurduğu ittifak ve seçimden sonra HDP tarafından yapılan ‘biz kazandırdık’ açıklamaları toplumun kahir ekseriyetinde ciddi bir tepki yarattı” dedi.
İşte lincin hedefi
Bahçeli, Soylu ve Altun, linç saldırısını “HDP ile işbirliği yüzünden” diyerek mazur göstermeye çalışırken, PKK Lideri Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması için açlık grevinde olan binlerce tutuklunun yaşam hakkını savunan anneler, avukatlar, milletvekilleri ise polisin linci andıran şiddetina maruz kalıyor. Anayasal hakkı kullanan ve yaşamı savunan annelere Gebze’de, avukatlara Ankara’da, milletvekillerine Diyarbakır’da polis linci andıran işkenceler yaparken, Kılıçdaroğlu’na linç saldırısı yapanlar ise savunuluyor. Bahçeli, Soylu ve Altun’un açıklamaları, seçim sonrası bir planın devreye konulduğu, annelere saldırı ile Kılıçdaroğlu’na linç saldırısının aynı konsept çerçevesinde olduğu, hedefin CHP’yi HDP ve demokratik güçlerle ortak hareket etmekten alıkoymak, böylece HDP ve demokratik güçleri yanlızlaştırarak bastırmak, CHP’yi ehlileştirmek olduğu değerlendirmeleri yapılıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara Çubuk’ta katıldığı asker cenazesinde yapılan saldırının ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Danışmanı Fahrettin Altun dün açıklamalarda bulundu. “Kılıçdaroğlu’na tepki gösterenlere ‘bir grup öfkeli marjinal insan’, ‘organize suç şebekesi’ muamelesi yapmak doğru değildir” diyen Altun, “Oradakiler kahraman şehidimize karşı son vazifelerini yerine getirmek için bir araya gelmiş şehit yakınlarıydı” dedi.
Altun, açıklamalarında AKP’nin Kılıçdaroğlu’nu suçlayan tavrını sürdürerek “Birileri Erdoğan nefretinden dolayı bu teröristlerin siyasi uzantılarını desteklemeyi, onlarla ittifak kurmayı kendilerine yediriyor olabilir ancak halk bu işbirliğini kesinlikle hazmedemiyor” sözleriyle de yaşanan saldırıyı gerekçelendirdi.
“Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır” diyen Altun, saldırının bu anayasal sınırları aştığını belirterek adli süreç başlatıldığını söyledi.
Cumartesi Anneleri ise sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla Altun’un sözlerine tepki gösterdi. Cumartesi Anneleri’nin paylaştığı metin şöyle:
Fahrettin Altun cevap ver: Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındaysa evlatlarını arayan Cumartesi Anneleri’nin bu hakları 35 haftadır polis zoruyla neden engelleniyor?
Anayasal güvence altında olan haklarını kullanmak isteyenlere hukuk dışı şiddet uygulayanların, basın açıklaması yapmak isteyen milletvekili Remziye Tosun’un omurgasını kıranların linç yapanlarına seyirci kalmaları kabul edilemez bir çifte standarttır.
Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, organize suç şebekeleri tarafından lince maruz kalmıştır. Vatandaşlık ahlakımızı derinden sarsan bu barbarlık hepimiz için bir utanç kaynağıdır, lanetliyoruz.
AKP-MHP ittifakı kaynıyor
BirGün gazetesinin Ankara Temsilcisi Yaşar Aydın, Cumhur İttifakı’ndaki tartışmaların “koridordan duyulmaya başladığını” ifade etti. Aydın, “Sık sık MHP’nin oy hatırlatmasına öfkelenen AKP’liler, ‘Şimdi de onlar bize topal ördek muamelesi yapıyor’ diyorlar” sözlerini aktardı. Aydın, “Bir AKP’li vekil ‘MHP bizi yüzde 10’la esir aldı. Şimdi ‘oyumu artırdım’ diyor. Kimden alarak oyunu artırmış’ diyerek tepki gösterirken, bu sürecin bir an önce sonlanmaması durumunda parti içerisinde sıkıntının daha da büyüyeceğini ifade ediyor” diye kulis bilgisini yazdı. Kılıçdaroğlu’nu hedef alan saldırının ardından yaptığı açıklamalarda, saldırganı haklı bulup Kılıçdaroğlu’nu suçlayan ifadeler kullanan MHP lideri Devlet Bahçeli yeni bir açıklama yayımladı. Bahçeli, “Hiç kimse olayların gizli faili ve azmettiricisi olarak partimizi ve dava arkadaşlarımızı göstermeye kalkışmamalıdır” dedi. AKP ile ittifakın bitmesinden duyduğu endişeyi ve AKP’ye yönelik üstü örtülü tehdidini dile getirdi.
Kaynak: Yeni Yaşam ve Sendika.org
