Bugün ABD’li Wall Street Journal Gazetesinde yer alan bir haber yoruma göre (1), Alman Hükümeti Türkiye’ye acil bir yardım planı hazırlığı içindeymiş.
Bunun nedeni Türkiye ekonomisindeki bir çöküşün Avrupa’ya sirayet etmesi halinde, bölgenin istikrarsızlaşacağı ve bunun çok ciddi ekonomik ve siyasal sonuçlarının olacağı endişesi.
Bu yardımın nasıl yapılacağı konusundaki görüşmeler henüz başlangıç aşamasında, ama 2010 Avro Bölgesi krizi sırasında yapıldığı gibi geniş koordineli bir yardımdan, devlet kontrolündeki bankaların doğrudan yardımına ve IMF koordineli bir yardıma kadar geniş bir yelpazeden söz ediliyor.
Bu son gelişme aşağıda linklerini verdiğim (2-3) ve geçtiğimiz hafta iki parça halinde yayımladığım (Avrupa bizi neden kaybetmek istemez?) başlıklı makalelerimde ileri sürdüğüm görüşlerimle bire bir örtüşüyor.
Kabaca dış ticaret etkisi (önemli bir pazarın kaybolması riski), Avrupalı bankaların Türkiye’deki 135 milyar dolara kadar varan riskleri ve Suriye-İdlib’teki gelişmelerin ardından ortaya çıkacak yeni bir mülteci akını ve mültecileri durdurma konusunda Türkiye’nin efektif bir duvar oluşturması gibi konular Avrupa’nın bu yardımı gündeme almasını sağlayabilir.
Diğer taraftan konunun bir başka boyutu daha var. Son zamanlarda Avrupa ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik çıkarları açısından oluşturulan birliğin çatlamakta olduğuna dair işaretler mevcut.
Yani “tekelci kapitalizm var oldukça emperyalistler arasındaki çatışmalar ve savaş riski hep var olacaktır” tezini doğrular bir biçimde iki emperyalist güç arasındaki çelişkiler giderek artıyor.
Trump’ın yaygın bir biçimde dış ticareti (tarifeler ve diğer fiziki kısıtlar aracılığıyla) dünyanın geri kalanına silah olarak kullanması ABD finans kapitalinin en azından önemli bir kısmının yoluna bundan böyle nasıl devam etmek istediğinin bir göstergesi.
Bu durum Avrupa, Çin ya da Japonya temelli finans kapitalin çıkarlarıyla çatışıyor olabilir. Bu çelişki ve çatışmalar AB’nin ABD’ye rağmen Türkiye’ye yardımıyla sonuçlanabilir.
Türkiye ise (bazılarına göre), bu çelişkilerden yararlanarak pragmatik bir diplomasi sürdürebilirse de, bunun aslı, bir emperyalist kuşatmadan bir diğerine ya da diğerlerine doğru sürüklenmekte olduğumuz ve ülkemizin geleceğinin, korkutucu bir biçimde, bütünüyle emperyalist devletlerin ya da blokların arasındaki çıkar çatışmasıyla belirleneceğidir. (28 Ağustos 2018)
(1) Bojan Pancevski, Germany Considers Offering Turkey a Financial Lifeline, https://www.wsj.com/…/as-turkey-teeters-germany-considers-o…, 28 August 2018).
(2) http://ozgurdenizli.com/avrupa-bizi-neden-kaybetmek-istemez-1-mustafa-durmus/
(3) http://ozgurdenizli.com/avrupa-bizi-neden-kaybetmek-istemez-2-tasarimi-disarida-imalati-iceride-yapilmis-sonucu-belli-bir-kriz-yasiyoruz-mustafa-durmus/
http://ozgurdenizli.com/avrupa-bizi-neden-kaybetmek-istemez-1-mustafa-durmus/
Başka Bir Denizli… Başka Bir Ülke… Başka Bir Dünya… MÜMKÜN…